10.01.2019
Günün Filmi: The Hate U Give
Bugünün filmi siyahi bir drama... Kariyerinin ilk yıllarında çektiği "Soul Food" ve "Men of Honor" gibi filmlerle dikkat çeken George Tillman Jr.'un imzasını taşıyan "The Hate U Give" neden bizde vizyona sokulmadığını anlayamadığımız bir başka yapım. Afrikalı Amerikalı Film Eleştirmenleri Birliği'nde iki oyuncusunun ödüllendirildiği, Black Reel Awards'da ise 4 dalda aday gösterilen film muhtemelen "BlacKkKlansman" ve "If Beale Street Could Talk" ile birlikte bu yıl en öne çıkan siyahi dramalardan.
2009'un ilk gününde 22 yaşındaki siyahi Oscar Grant'in, Oaklnad California'daki Fruitvale metro istasyonunda bir polis memuru tarafından vurularak öldürülmesi büyük infiale yol açmış, cinayet uzun süre kamuoyunu meşgul etmişti. Günümüzün önemli siyahi sinemacıları arasında adı geçen Ryan Coogler 2013 yılında ilk filmi "Fruitvale Station"da bu olayı anlatmış ve başrol oyuncusu Michael B. Jordan'ın kariyeri de yine bu filmle yükselişe geçmişti. Oscar Grant cinayetinden etkilenen bir başkası daha vardı: Angie Thomas. Oscar Grant öldürüldüğünde henüz bir kolej öğrencisi olan Thomas bu olaydan hareketle bir öykü yazdı ve daha sonra bunu genişleterek "The Hate U Give" adında bir romana dönüştürdü. Kitabın adını da ünlü hip-hop sanatçısı, kendisi de anlamsız bir şekilde öldürülen (bir otomobilden açılan ateş sonucu yaralanıp hastaneye kaldırıldı, bir hafta sonra hayata veda etti) Tupac Shakur'un kurduğu Thug Life'dan aldı. The Hate U Give Little Infants Fucks Everybody (Küçük Çocuklara Aşıladığınız Nefret Herkesi S..ker) cümlesinin baş harflerinden oluşan Thug Life sadece tek albüm çıkabildi ve Tupac'ın 1996'daki ölümünün ardından dağıldı.
Angie Thomas'ın romanından hareketle senaryosunu Audrey Wells'in (o da film vizyona çıkmadan bir gün önce kanserden öldü) yazdığı film 16 yaşındaki lise öğrencisi siyahi bir kızın başından geçenleri anlatıyor. Çocuklukarından itibaren babaları tarafından ırkçılığa karşı eğitilen üç çocuklu bir ailenin en büyüğü olan Starr bir parti çıkışı en yakın arkadaşı bir polis tarafından hemen yanıbaşında öldürürlünce kabus gibi günler yaşamaya başlar. hem sosyal hayatı hem de doğrudan doğruya hayatı tehlikeye girmiştir ve mahkemeye çıkıp tanıklık yapıp yapmaması onun için önemli bir kavşak haline gelmiştir.
Starr rolünde Amandla Sternberg'ün parladığı ("Açlık Oyunları", "Her Şey" gibi filmlerde de oynamış genç oyuncunun geleceği parlak, hiç şüphe yok) ve diğer oyuncuların da (özellikle babası rolündeki Russell Horsnby ile annesini oynayan Regina Hall'un adlarını saymak gerek) sağlam performanslar sunduğu film ABD'de siyahilere yönelik önyargıların hâlâ ciddi bir şekilde sürdüğünü gözler önüne seren, yer yer sert, yer yer ise izleyiciyi kendi önyargılarıyla yüzleştirmeye zorlayan güçlü bir film. Arada bir didaktik tuzaklara düştüğünü de belirtmeden geçemeyeceğim ama son tahlilde umut mesajları veren "The Hate U Give" bulursanız izlemenizi hararetle tavsiye edeceğim bir film.
Filmin Notu: 8/10
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder