2.08.2010

Kritik: The A-Team



80'li yıllarda yayınlandığında çok da meraklısı değildim A Takımı'nın. Benim tercihim Görevimiz Tehlike idi daha çok. O yüzden bu sinema uyarlamasını diziyle karşılaştırmak gibi işe kalkışmayacağım. Doğru dürüst hatırlamıyorum bile. Ama filmin fazlasıyla iddialı olduğunu söyleyebilirim. Gerçi bu tip filmlerin çoğunda olduğu gibi yine aksiyon sahnelerinde bir hayli sıkıldım ama dökülen paranın miktarını da gözardı etmemek lazım, bayağı uğraşmış adamlar. Oturup da uzun uzun manasız analizler yapacak değilim ( bunu gerektirecek herhangi bir alt okuma olduğuna da inanmıyorum doğrus, varsa da çok iyi saklamayı başarmışlar ), o yüzden önemli tespitler, fiyakalı cümleler beklemeyin. Son tahlilde orta karar biğr aksiyon film işte. Biraz daha uzasa sıkıcı olabilirmiş ama dozunu fena ayarlamaışlar herhalde ki, uyuklamadım en azından. Dizide merkezi bir yere sahip olduğunu anımsadığım Barrcus tiplemesi sinema uyralamasında en zayıf halka olmuş bence. Dirk Benedict'in rolünü üstlenen Bradley Cooper ekibin en çok öne çıkan adamı olmuş. Fena da oynamamış. Liam Neeson çok daha derinlikli rollere yakışan bir oyuncu olmasına rağmen sırıtmamış ve zevahiri kurtarmış. District 9'da çok beğendiğim Sharlto Copley ise ne yazık ki yeterince ekran zamanı alamadığı için harcanmış. Film yüksek tempolu aksiyon sahneleriyle başlıyor ve uzun süre de hız kesmiyor ama nefes aldığı kimi yerlerde de bocalamıyor. Hikayenin entrikası çok derin ve zorlayıcı değil öte yandan ve bu da işin sıkıcı kısmı. Yine de izleniyor mu, izleniyor. ***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder