15.06.2011

Günün Filmi: Trumbo


Dalton Trumbo tarihe Hollywood Ten ( Hollywood 10'lusu ) olarak geçen grubun üyelerinden. Hemen hatırlatalım, ABD'de McCarthy'nin başlattığı komünist avı ( ki ortaçağı anımsatan bir dönem olduğu için "cadı avı" da denir ) ortalığı birbirine katmış, özellikle Hollywood'da başlayan "kara liste" uygulaması çok canlar yakmıştı. İnsanlar bir kümisyon tarafından sorguya çekiliyor ve "Komünüst Parti'ye üye olup olmadıkları soruluyordu. Bu sorgulamalar sırasında insanların üç farklı tavır sergilediği ortaya çıktı. İlk grupta dostane tanıklar yer alıyordu, yani komitenin sorularını yanıtlayan ve bildikleri komünistleri ifşa edenler. Örneğin Elia Kazan bu dostane tanıklardan biriydi. Bir diğer grupta anayasanın 5. maddesine sığınarak sessiz kalmayı tercih edenler vardı. 5. madde "konuştuğu takdirde kendisini suçlu duruma düşüreceği" için insanlara sessiz kalma hakkı veriyor. 1940'lı yıllarda bu maddeye sığınanlar hapse girmiyordu belki ama kara listeye alınıyordu. Son grupta ise anayasanın 1. maddesine, yani ifade özgürlüğü maddesine sığınarak konuşmayı reddedenler vardı ki, bu insanlar hem kara listeye alındılar, hem de hapse atıldılar. İşte Hollywood 10'lusu bu gruptu. Dalton Trumbo da bu gruptakilerden biriydi.


Dalton Trumbo adına çok aşina olmayabilirsiniz. Ama Spartacus'ün senaristi desem hepinizin aklına kimi unutulmaz kareler gelecektir eminim. Peter Askin'in çektiği 2007 tarihli Trumbo belgeselinde filmin en ünlü sahnelerinden biri olan "I'm Spartacus" bölümü tam da Dalton Trumbo'nun yaşadıklarını özetleyen bir sahne olarak algılanıp ( çok doğru bir şekilde ) filme yerleştirilmiş. Yine de Trumbo'nun beni etkileyen tek yanı bu değildi. Belgesel bir yandan Dalton Trumbo ve dönemin diğer yasaklıları hakkında önemli detaylar aktarırken, bir yandan da yazarın metinleri ( mektupları, şiirleri vs ) ünlü oyuncular tarafından seslendiriliyor ve bu bölümler filme inanılmaz bir boyut, bir derinlik, bir insancıllık hatta katıyor. David Straithairn, Liam Neeson, Donald Sutherland, Joan Allen, Brian Dennehy ( çok iyiydi bence ), Michael Douglas, Josh Lucas, Nathan Lane, Paul Giamatti, hepsi de harika performanslar sunuyor filmde.


Dalton Trumbo'nun hikayesine gelince. Filmdeki soruşturma bölümlerinden de anlıyoruz ki, mangal gibi yüreği olan, dolu dolu konuşan, dolu dolu yaşayan, dolu dolu seven bir adam. İzlerken aklıma Nazım'ın hapishane yıllarında yazdığı şiir ve mektuplar geldi doğrusu. Biraz da görünüşünü Bilge Karasu'ya benzettim, nedense. Hayatını senaryolar yazarak kazanan ve kara liste öncesi Hollywood'un en çok kazanan, daha doğrusu en pahalı senaristi olan Trumbo 1940 tarihli Kitty Foyle ile Oscar'a aday gösterildi. Kara listeye alındıktan sonraysa hayatı kabusa döndü. Hapis yattı, Meksika'ya gitti, takma isimle senaryo yazmaya başladı ve hatta Oscar bile kazandı. Robert Rich adıyla yazdığı The Brave One adlı film için kazandığı Oscar'ın hikayesi belgeselde anlatılıyor. Roman Holiday için de bir Oscar kazandı hatta ve yine takma isimle yazdığı için bu Oscar ona ancak ölümünden sonra, 1993'te verildi ( verildi demek ne kadar doğru bilemedim tabii). Çok bilinen filmleri arasında The Papillon, Exodus, Gun Crazy, Johnny Got His Gun ve The Fixer sayılabilir. 2007 tarihli bu belgeseli izlemenizi tavsiye ederim. Adres tabii ki Amazon.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder