13.12.2011

Hollywood'da kriz alarmı


Gerçi Hollywood her 3-4 yılda bir kriz yaşar ve bu krizden bir şekilde sağ salim kurtulur ama her seferinde majör stüdyoların üretim kalitesinde gözle görülür bir düşüş de meydana gelir. 90'ların bağımsız sinema çıkışından bu yana ( ki o bağımsız filmler düşük bütçeli ama iş yapan filmlerdi ve sektörün iştahını kabarttıkları için de iş farklı bir yön aldı ne yazık ki) Hollywood'da sürekli bir düşüş var dikkat ederseniz. Yüksek bütçeli yapımlar ( bir iki tanesi hariç belki, Nolan sağolsun ) son derece sıradan ve kötü son 10 yıldır. Ben şahsen çoğunu izlemiyorum, izlediğim az sayıda filmde de uykum geliyor nedense. Gerçek yaratıcılar hala ABD dışında yaşıyor bana sorarsanız. Hollywood'da da iyi sinemacılar var ama onların da paranın büyüsüne kapılmayıp kendilerini o saçma sapan döngüden uzak tutmaları gerekiyor. Bakın işte Hollywood yine bir krizin eşiğinde şu sıralar. Beyazperdenin en kalabalık yıldız topluluklarından birini barındıran New Year's Eve gibi bir filme rağmen son 3 yılın en düşük gişe performansını yakalamış Hollywood geçen hafta. New Year's Eve 13.7 milyon dolar, Jonah Hill'in başrolünü oynadığı The Sitter 10 milyon dolar, Twilight'ın son halkası 7.9 milyon dolar ve Disney yapımı The Muppets da 7.1 milyon dolar hasılat toplamış. Öte yandan New Year's Eve'in ne kadar da kötü bir film olduğuna dair yazılar çıkıyor Amerikan basınında. Yani hem filmler berbat, hem gişe. İnsan bir alakası olduğuna inanacak neredeyse. Özgün hiç bir şey yaratamayan Hollywood bir süre daha dünyada ilgi görmüş başarılı yapımları taklit edip berbat edecek ve bazı iyi sinemacıları kucağına çekmeye çalışacak. The Girl With the Dragon Tattoo tutarsa örneğin hemen devam filmleri de gelecek ve yeni Larsson takibe alınacak. İspanya'da yılın en beğenilen korku filmi hangisiydi, uzakdoğuda son trendler ne, Güney Amerika'da yeni bir aksiyon yokmu gibi araştırmalar yapılacak ve biz sıkılmaya devam edeceğiz. Oysa Winter's Bone gibi filmler de gösteriyor ki Amerika'nın gerçek cevherleri hala derinlerde bir yerde yaşıyor. Sundance hala yeni keşifler yapabiliyor ve ne yazık ki para hala her şeyi yozlaştırabiliyor. Çelişkilerin hepimizi esir aldığı bir dünyada yaşıyor olabiliriz ama iyi filmler izlediğimizde onlara sıkı sıkı tutunmak istememiz de biraz olsun hakkımız, değil mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder