Tsutomu Yamaguchi 93 yaşında öldü

Aklınızdaki soruyu biliyorum: Tsutomu Yamaguchi de kim? Kısaca anlatmaya çalışayım. 2. Dünya Savaşı'nı olabilecek en akılalmaz şekilde sonuçlandırmayı tercih eden ABD 6 Ağustos 1945'te Japonya'nın Hiroşima kentine bir atom bombası attı. Enola Gay adlı bir uçaktan atılan bu bomba patladığı anda 80.000 kişiyi ödürdü. Takip eden 6 ay içinde 60.000 ölü daha eklendi bu sayıya. Tsutomu Yamaguchi atom bomba atıldığı sırada Mitsubishi'ye bağlı bir mühendis olarak iş gezisi için Hiroşüma'da bulunuyordu. Bombanın düştüğü bölgenin birkaç kilometre ötesinde bulunan Yamaguchi o geceyi bir sığınakta geçirdi ve iki gün sonra 300 küsur kilometre ötedeki evine gitmek üzere Nagasaki'ye doğru yola koyuldu. Hesabı yaptıysanız anlamışsınızdır, Yamaguchi Nagasaki'ye tam da ikinci atom bombasının atıldığı ve 70.000 kişinin daha öldüğü gün varacaktı. Her iki bombadan da sağ kurtulan Yamaguchi daha sonraları öğretmenlik yapmaya başladı. 2005 yılında, bomba atıldığında 6 aylık olan oğlu 59 yaşında kanserden öldü. Ondan yaklaşık 5 yıl sonra da, yine kanser yüzünden, kendisi hayata veda etti. Yamaguchi Hiroşima ve Nagasaki felaketlerinin son tanığıydı. Bütün bunlar ilginizi çekmemiş olabilir, hatta "bir sinema blogunda ne işi var Yamaguchi'nin" diyebilirsiniz. Yamaguchi'nin hayat hikayesi her anlamıyla dramatik ve bilinmeye değer gerçi ama sinemayı doğrudan ilgilendiren bir yanı da var. Bundan 2 hafta kadar önce James Cameron Japonya'ya gitti ve Tsutomu Yamaguchi'yi hasta yatağında ziyaret etti. Yanında Last Train to Hiroshima: Survivors Look Back adlı kitabın yazarı Charles Pellegrino da vardı. Bu ziyaretin tüm detayları bilinmiyor ama, söylenenlere bakılırsa Cameron nükleer bombalarla ilgili bir film çekmek niyetinde ve bu proje için yaptığı araştırmalar da onu Yamaguchi'ye kadar götürdü. Yine kesin bilinmemekle birlikte Yamaguchi'nin James Cameron'a bu filmi vasiyet ettiği de söyleniyor. Cameron'un Pellegrino'nun kitabından hareketle çekeceği filmin bir belgesel mi yoksa kurmaca mı olacağı meselesi de karanlık ( ne de olsa Titanic ve Avatar arasında 3 belgesel çekmişti ) ama yönetmenin nükleer silahlarla ilgili bir film çekmek istediği uzun zamandır biliniyordu.