Soul Kitchen deyince aklına The Doors'un aynı adlı şarkısı gelen kuşağın çocuklarıyız biz. Fatih Akın da uzak sayılmaz o yıllara. Ama son filminde Jim Morrison'a değil de daha çok 70'lerin "siyahi" soul müziğine saygı duruşunda bulunmuş. Olsun, bizi bozmaz. Venedik'te Jüri Özel Ödülü alan Soul Kitchen'ın aslında tam da böylesi bir halet-i ruhiyesi var: bizi bozmaz. Ne olursa olsun olumsuz bir kafayla çıkmıyorsunuz filmden. Öykünün kimi yerlerde sarkması, finalin çok da tatmin edici olmaması, karakterlerin ( en azından bazılarının ) yarım yamalak işlenişi, hepsine bir "bizi bozmaz" tavrıyla bakıyorsunuz. Sonuçta zekice yazılmış bir komedi Soul Kitchen ve kimi oyuncuların performası da takdire şayan. Örneğin hikayenin merkezindeki Zino karakterini canlandıran Adam Bousdoukos. Çılgın aşçı tiplemesiyle "keşke birazcık daha görseydik" dedirten Birol Ünel ve Run Lola Run ile tanıyıp sevdiğimiz -artık Alman sinemasının usta oyunculuarından- Moritz Bleibtreu de akılda kalan isimler. Uğur Yücel'in topu topu 1 dakika bile sürmeyen cameo'su ise unutulmaz. Küçük bir parantez de filmin müziklerine. Fatih Akın'ın her filminde müzik önemli bir yer tutuyor. Burada da sokakta çalan Sezen Aksu şarkısından, lokantada çalan grubun müziklerine kadar çok güzel ayarlanmış bir seçki var. Yine de şunu söylemeden edemeyeceğim, filmin en başarılı bölümü sondaki credits bölümüydü. Burada, 70'lerin grafik tarzını da anımsatan harika bir işçilik var ve bitmeden salonu terk edemiyorsunuz doğrusu. Sonuçta Fatih Akın, dramalarındaki kadar insanda iz bırakmayan ama hafif, lezzetli, bünyeyi zorlamayan ve hazmı kolay bir komedi çekmiş. Buyrun size yıldız ***
2.01.2010
Kritik: Soul Kitchen
Soul Kitchen deyince aklına The Doors'un aynı adlı şarkısı gelen kuşağın çocuklarıyız biz. Fatih Akın da uzak sayılmaz o yıllara. Ama son filminde Jim Morrison'a değil de daha çok 70'lerin "siyahi" soul müziğine saygı duruşunda bulunmuş. Olsun, bizi bozmaz. Venedik'te Jüri Özel Ödülü alan Soul Kitchen'ın aslında tam da böylesi bir halet-i ruhiyesi var: bizi bozmaz. Ne olursa olsun olumsuz bir kafayla çıkmıyorsunuz filmden. Öykünün kimi yerlerde sarkması, finalin çok da tatmin edici olmaması, karakterlerin ( en azından bazılarının ) yarım yamalak işlenişi, hepsine bir "bizi bozmaz" tavrıyla bakıyorsunuz. Sonuçta zekice yazılmış bir komedi Soul Kitchen ve kimi oyuncuların performası da takdire şayan. Örneğin hikayenin merkezindeki Zino karakterini canlandıran Adam Bousdoukos. Çılgın aşçı tiplemesiyle "keşke birazcık daha görseydik" dedirten Birol Ünel ve Run Lola Run ile tanıyıp sevdiğimiz -artık Alman sinemasının usta oyunculuarından- Moritz Bleibtreu de akılda kalan isimler. Uğur Yücel'in topu topu 1 dakika bile sürmeyen cameo'su ise unutulmaz. Küçük bir parantez de filmin müziklerine. Fatih Akın'ın her filminde müzik önemli bir yer tutuyor. Burada da sokakta çalan Sezen Aksu şarkısından, lokantada çalan grubun müziklerine kadar çok güzel ayarlanmış bir seçki var. Yine de şunu söylemeden edemeyeceğim, filmin en başarılı bölümü sondaki credits bölümüydü. Burada, 70'lerin grafik tarzını da anımsatan harika bir işçilik var ve bitmeden salonu terk edemiyorsunuz doğrusu. Sonuçta Fatih Akın, dramalarındaki kadar insanda iz bırakmayan ama hafif, lezzetli, bünyeyi zorlamayan ve hazmı kolay bir komedi çekmiş. Buyrun size yıldız ***
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder