31.10.2012

Peter Greenaway'in yeni filmi Roma Film Festivali'nde


2007 tarihli Nightwatcing'in ardından Peter Greenaway şimdi de Goltzius and the Pelican Company ile geldi. Filmin dünya prömiyeri Roma Film Festivali'nde yapılacak. Greenaway'in Rembrandt etrafında dönen bir komployu anlattığı Nightwatching ile başlayan Hollandalı Ustalar üçlemesinin ikinci ayağı olan film 16. yüzyılda yaşamış Hollandalı baskı ve gravür ustası Hendrik Goltzius'a odaklanıyor. Yaptığı erotik baskılarla ünlenen Goltzius'un bastırmak istediği resimli kitabı çıkarabilmek için Alsace'ın Uçbeyi'ni baştan çıkarışını anlatan filme dair kimi kısa tanıtım videoları var aşağıda. F. Murray Abraham, Ramsey Nasr, Giulio Barruti, Lars Eidinger gibi isimlerin rol aldığı filmi, tüm Greenaway filmlerini olduğu gibi, merakla beklemekteyim.













Star Wars'un beklenmedik dönüşü


Gerçi ben "beklenmedik dönüş" diyorum ama işin doğrusu belki de ben beklemiyordum sadece. Çok da meraklısı olmadığım için yeni bir Star Wars filmi fikri beni pek de heyecanlandırmadı aslında, ama eminim şu anda dünyanın dört bir yanında ortalık kaynamaya başlamıştır. Haberin detayı şöyle: George Lucas emekliye ayrıldıktan sonra ( bir kaç ay önce "garajımda deneysel hobi filmleri çekeceğim" gibi bir açıklamayla şirketi terk etmişti Lucas ) Dsiney harekete geçer ve dün itibariyle Lucasfilm'i satın alır. hemen arkasından da 7. Star Wars filminin çekimlerine başlanacağı haberi gelir. O kadar da değil üstelik. Disney'in açıklamasına göre 2015'teki 7. filmin ardından iki Star Wars daha gelecek. Yani yeni bir üçlemeye hazır ol sevgili Star Wars hayranı.

30.10.2012

Günün trailer'ı: Iron Man 3



2013 yazında gösterime çıkacak olan Iron Man 3'ün trailer'ı dönmeye başladı. Bu kez Shane Black'in yazıp yönettiği filmin trailer'ında sadece sesini duyduğumuz kötü adamın ( ben Kingsley sanıyorum ) sözleri ve konuşma biçimi ( arkasındaki müzikle birlikte ) bana nedense Baz Luhrmann'ın Everybody's Free ( To Wear Sunscreen ) parçasını anımsattı. Parçanın videosunu da aşağıda paylaştım bu arada, merak edenler için. Öte yandan yeni Iron Man filminde Guy Pearce de rol alıyor, söylememek olmaz. Son olarak: Do one thing everyday that scares you.

George Clooney'den yeni film: The Monuments Men


Oyuncu, yönetmen George Clooney bir süredir 2. Dünya Savaşı'nda geçen bir hikayeyi filme aktarmaya çalışıyor. The Monuments Men adlı film dünyanın en önemli sanat eserlerini Adolf Hitler'in eline düşmekten kurtarmak için çabalayan bir grup sanat tarihçisinin başından geçenleri anlatıyor. Robert M. Edsel'in yadığı kitabı temel alan film gerçek olaylardan yola çıkıyor. Adolf Hitler'in bir kısmını kendi koleksiyonuna katmak, bir kısmınıysa yok etmek için dünyanın belli başlı müzelerini soyma niyetinden haberdar olan sanat tarihçileri Ocean's Eleven'ı aratmayacak bir maceraya girişiyorlar. Filmi George Clonney çekecek ve başlıca rollerde de Cate Blanchett, Bill Murray, Daniel Craig, Jean Dujardin ve John Goodman gibi majör isimler yer alacak. Sabırsızlananlar varsa hemen söyleyeyim, filmin çekimlerine önümüzdeki bahar aylarında başlanacak.

29.10.2012

Günün afişi


Yukarıda Alfred Hitchcock'un hayatını anlatan ( daha doğrusu bir bölümünü ) filmin yeni afişi var. Filmin tagline'ı özellikle şahane! Behind every psycho is a great woman. Kadro gördüğünüz gibi gayet sağlam. Bakalım film nasıl çıkacak?

24.10.2012

Günün trailer'ı: Django Unchained



Tarantino'nun son filmi Django Unchained'in yeni trailer'ı dünden beri internette dolaşıyor. Film 25 Aralık'ta gösterime çıkacak. Bakalım yeni trailer hoşunuza gidecek mi?

Skyfall görücüye çıktı


Dünya prömiyeri Londra'da yapılan Skyfall'un aldığı ilk tepkiler bir hayli olumlu. Bu arada ben de filmi dünkü basın gösteriminde izledim ama ambargo gereği bir şey yazmıyor ve görüşlerimi kendime saklıyorum. Gerçi dış basında yorumlar yazılmaya başlandı bile ama olsun, sözümüz söz. Siz şimdilik fotolarla yetinin.




19.10.2012

Seven Psychopaths


Seven Psychopaths'in bu özgün printleri yeni düştü internet ortamına. Filmi merak ediyorum doğrusu ama çok da yüksek bir beklentiyle değil. Sonra hayal kırıklığı da büyük olabiliyor zira. Ama afişler güzel gerçekten de.





16.10.2012

Javier Bardem'i beklerken


Doğruya doğru, yeni James Bond filmiyle ilgili en heyecan verici şey Javier Bardem'in varlığı gibi duruyor. Yukarıdaki afişte gördüğünüz gibi yine çok konuşulacak bir saç stili yapmış kendine. Aşağıda da Bardem'in kısa bir sahnesi var. Bakalım hoşunuza gidecek mi?


Günün afişi


Yukarıdaki afiş Brian de palma'nın Stephen King'den uyarladığı korku klasiği Carrie'nin yeniden çevrimine ait. Başroldeki Chloe Grace Moretz'in yüzünü gördüğümüz afişte başka bir bilgi yok ama ben size kısaca aktarayım: yönetmenliğini Kimberly Pierce'in ( Boys Don't Cry ) üstlendiği filmde ayrıca Julianne Moore, Judy Greer ve Portia Doubleday gibi isimler de oynuyor. Vizyon tarihi ise şimdilik 15 Mart.

12.10.2012

Günün trailer'ı: Gangster Squad



Sadece yukarıdaki trailer'ı izleyince bile Gangster Squad'in 1987 tarihli Untouchables'la olan benzerliği bariz şekilde görülüyor. Tabii bu sefer Brian De Palma gibi büyük bir usta yok kamera arkasında ama Ruben Fleischer'in Zombieland'i de yabana atılacak bir film değildi doğrusu. Kadro deseniz hiç fena değil: Ryan Gosling, Nick Nolte, Josh Brolin, Emma Stone ve Mickey Cohen rolünde Sean Penn. James Ellroy okurları Cohen'in adını hatırlayacaktır, kendisi bir nevi Al Capone, ama Los Angeles versiyornu. Sean Penn de bir nevi Robert De Niro olmuş bu filmde. Ocak ayında izleriz diye tahmin ediyorum.

9.10.2012

The Canyons ne olacak?


The Canyons - Teaser Trailer [VO] ile  Filmosphere

Bret Easton Ellis'in senaryosunu yazdığı The Canyons'ın kaderi hala belirsiz. Çekimler tamamlandı sözde ama post-prodüksiyon aşaması bir türlü bitmedi. Paul Schrader'ın çektiği küçük bütçeli bir bağımsız film olan The Canyons'ı, eğer biterse tabii, !F İstanbul'da görebiliriz gibi geliyor bana. Filmin trailer'ını daha önce paylaşmıştım burada, şimdiyse daha ilginç bir kolaj var menüde.

Selanik Film Festivali'nde Balkan sineması


Komşunun köklü sinema etkinliği Selanik Film Festivali bu yıl 53. kez izleyiciyle buluşacak. 2 - 11 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek festivalin Balkan Survey ( Balkan İncelemesi desek? ) bölümünde bizim topraklardan bol bol film var. Zeki Demirkubuz'un Yeraltı, Reis Çelik'in Lal Gece ve Emin Alper'in Tepenin Ardı filmleri bu bölümde gösterilecek yapımlar arasında. Rezan Yeşilbaş'ın Sessiz ve Serhat Karaaslan'ın Musa adlı kısa filmleri de yine festivalde izleyiciyle buluşacak. Musa'da Zeki Demirkubuz'un rol aldığı bilgisini de ekleyeyim. Bu arada festival kapsamında Rumen sinemacı Cristian Mungiu için özel bir bölüm düzenleniyor. Mungiu'nun konuk olarak katılacağı festivalde yönetmenin kısa ve uzun tüm filmleri de izleyici karşısına çıkacak. Mungiu'nun kısa filmlerinden birinin adı ilgimi çekti doğrusu: Turkey Girl.

8.10.2012

Bu, bu, nedir bu?


Hakikaten de son yılların en saçma film afişlerinden biri olsa gerek bu. İzleyeceğimi zaten sanmıyorum ama bir de bu anlamsız afişi görünce ne diyeceğimi şaşırdım doğrusu. Sahi, bu arkadaşlar nereye koşuyor?

Günün trailer'ı: Broken City



Russell Crowe ve Mark Wahlberg'in başrollerini paylaştığı Broken City önümüzdeki Ocak ayında vizyona çıkacak. Politik bir gerilim gibi görünen ama aksiyon yönü daha ağır basan bir filme benziyor. Allen Hughes'un yönettiği filmde Catherine Zeta-Jones da var.

5.10.2012

Günün afişi


Günün afişini de Bond'a ayıralım da bitsin artık bu yaşgünü kutlaması. şunu da belirteyim yalnız, eski afişler kesinlikle daha güzelmiş.


Günün trailer'ı: Dr. No



Haliyle günün trailer'ı da Dr. No. Connery ve Ursula hiç fena görünmüyor değil mi?

James Bond 50 yaşında




Başlıktaki cümleyi bugün defalarca duymuş olduğunuzu ( ya da duyacağınızı ) tahmin ediyorum. neden bugün derseniz; bundan tam 50 yıl önce bugün, yani 5 Ekim 1962'de ilk James Bond filmi Dr. No'nun dünya prömiyeri yapıldı da ondan. Yukarıdaki infografikte tüm Bond'ların görsel bir dökümü var. Yuvarlakların içindeki her renk farklı bir şeyi ifade ediyor. Örneğin kırmızı Bond'un öpüşmelerini, pembeyse kaç kadınla yattığını gösteriyor. Açık cart yeşil içtiği Martinileri, koyu yeşil ise kaç kere "Adım Bond, James Bond" dediğini söylüyor bize. Eğlenceli bir grafik, tıklayın ve yakından inceleyin.

3.10.2012

Günün afişi


Johnny Depp'in başrolünü oynadığı The Lone Ranger 2013'te vizyona girecek. Göreceğiniz afiş sanal aleme yeni düştü. Çok parlak bir afiş değil belki ama hiç değilse biraz olsun farklı.

Günün trailer'ı: Sinister



Şimdiye kadar çektiği filmlerin ( The Day The Earth Stood Still ve The Exorcism of Emily Rose örneğin ) bende büyük bir etki uyandırdığını söyleyemem ama Scott Derrickson'ın şu sıralar ABD'de gösterime girmek üzere olan son filmi Sinister için herkes çok olumlu konuşuyor. En azından ilk eleştiriler böyle. bakalım biz filmi ne zaman izleyeceğiz.

My Name is Trench, Sylvia Trench



Her yerde James Bond var şu günlerde. malum Bond filmlerinin 50. yılı kutlanıyor bu yıl ve bir kaç hafta sonra da 23. Bond filmi gösterime çıkacak. haliyle Bond tarihi üzerine de binlerce ıvır zıvır var ortalıkta. Bazıları ilginç ama. Örneğin çoğumuzun unuttuğu yukarıdaki sahne gibi. Bilindiği üzre 007 kendini tanıtırken hep "My Name is Bond, James Bond" der. Bu kalıp adeta Bond'un smokini ya da Martinisi kadar efsaneleşmiştir. Ancak Dr. No'dan alınan yukarıdaki sahnede görüldüğü gibi bu kalıbı ilk kullanan kişi 007 değil, Sylvia Trench ( Eunice Gayson ). Yani Bond bir anlamda kalıbı ondan ödünç alıp sahipleniyor. Bu arada Sylvia Trench'in yani Eunice Grayson'ın ilk Bond kızı olduğunu da hatırlayalım. Sadece bu da değil hatırlanması gereken; Eunice Grayson iki filmde birden yer alan tek Bond kızı aynı zamanda. Dr. No'nun ardından bir sonraki filmde, yani From Russia With Love'da da yer almıştı Grayson.

2.10.2012

Oscar'ın sunucusu Seth MacFarlane


Açıkçası Seth MacFarlane'in çok tutkunu değilim ama dünyada fena halde çok sayıda hayranı olduğunu biliyorum. Özellikle Family Guy gelmiş geçmiş en başarılı çizgi komedilerden biri olarak kabul ediliyor. Dediğim gibi çok meraklısı değilim ve çizgi dizi denince The Simpsons'ı tek geçerim ama bu yıl Oscar'ı onun sunacak olmasını da en azından ilgi çekici buluyorum. Tahminimce bu yıl törende bol bol çizgi karakter göreceğiz. Family Guy dışında American dad ve The Cleveland Show gibi çizgi dizilerin de yaratıcısı olan Seth MacFarlane tören gecesi tüm bu şovlardan karakterleri sahneye çıkarırsa hiç şaşmam açıkçası. Öte yandan kendisi yetenekli bir de müzisyen. yani tam da bu gibi törenlerin aranılan tiplerinden. Bakalım bu yılın ratingleri nasıl olacak? Bu arada hemen aşağıda Seth MacFarlane'in Oscar müjdesini babasıyla paylaştığı anın videosu var, izleyin derim.