29.07.2011

Günün Afişi


Günün afişi The Texas Chainsaw Massacre'ın yeni bir tasarımı. Jeff Prostor'ın ürünü olan bu afişi imzalı olarak satın almak isteyenler 45 doları gözden çıkaracak. Tabii elinizi çabuk tutmanızda yarar var. Müracaat buraya.

28.07.2011

Altın Aslan adayları belli oldu


Günlerdir hangi filmlerin Venedik Film Festivali'ne hangi filmlerin katılacağı hakkında çeşitli tahmin ve yorumlar yapılıyordu malum. Bugün nihayet Venedik Film Festivali'nin resmi açıklaması geldi ve Altın Aslan adayları belli oldu. Şİmdilik 21 filmin yer aldığı seçkide şu yapımlar var.

TOMAS ALFREDSON - TINKER, TAYLOR, SOLDIER, SPY

ANDREA ARNOLD - WUTHERING HEIGHTS

AMI CANAAN MANN - TEXAS KILLING FIELDS

GEORGE CLOONEY - THE IDES OF MARCH
 
CRISTINA COMENCINI - QUANDO LA NOTTE

EMANUELE CRIALESE - TERRAFERMA

DAVID CRONENBERG - A DANGEROUS METHOD

ABEL FERRARA - 4:44 LAST DAY ON EARTH

WILLIAM FRIEDKIN - KILLER JOE

PHILIPPE GARREL - UN ÉTÉ BRULANT

ANN HUI - TAOJIE (A SIMPLE LIFE)

ERAN KOLIRIN - HAHITHALFUT (THE EXCHANGE)

YORGOS LANTHIMOS - ALPEIS (ALPS)

STEVE MCQUEEN - SHAME

GIAN ALFONSO PACINOTTI [GIPI] - L'ULTIMO TERRESTRE

ROMAN POLANSKI - CARNAGE

MARJANE SATRAPI, VINCENT PARONNAUD - POULET AUX PRUNES

ALEKSANDER SOKUROV - FAUST

TODD SOLONDZ - DARK HORSE

SION SONO - HIMIZU

TE-SHENG WEI - SEEDIQ BALE

Öncelikle şunu söyleyeyim, çok güçlü bir kadro var bu yıl. Ben özellikle ilk filmi Hunger'a bayıldığım Steve McQueen'i bir kenara yazmak istiyorum. Ardından, Todd Solondz, Tomas Alfredson, Majane Satrapi & Vincent Paronnaud gibi isimlerin filmlerini de merakla beklediğimi ekleyeyim. Tabii ki David Cronenberg, Aleksander Sokurov, Roman Polanski ve özellikle de William Friedkin'in filmleri benim için önem arz eden yapımlar. Ama eminim ki Uzakdoğu sinemasından bir ya da birkaç çok iyi film de buradan sıyrılacaktır. Yalnız şunu da hemen belirteyim, Zeki Demirkubuz'un son filmi Yeraltı'nın bu listede olacağını tahmin ediyordum, yanıldım. Gerçi son anda bu kadroya eklemeler olacaktır ve festival başlamadan bir iki gün önce Yeraltı da alınırsa şaşmam. Ama şimdilik yok.

26.07.2011

Comic-con'da Andrew Garfield sürprizi

                                   

Comic-con dünyadaki en büyük çizgiroman buluşması ve son derece de hareketli bir etkinlik. Her gün birçok ünlü yıldız burada boy gösteriyor ve filmlerinin tanıtımını yapıyor. 2 gün önce düzenlenen bir Spider-Man paneli de yine ünlü isimlerin akınına uğradı ve medyada bol bol yer buldu. Örümcek Adam'ı son canlandıran Andrew Garfield'ın sürpriziyle renklenen panelden kısa bir video var yukarıda.

22.07.2011

Lego çılgınlığı Orta Dünya'ya da sıçradı


Ya da tam tersi. Yani LOTR çılgınlığı Lego'yu da eline geçirdi. Artık nasıl yorumlarsanız. Fantastiğe ve Yüzüklerin Efendisi'ne çok meraklı olmasam da Peter Jackson'ın filmlerini hayranlıkla seyretmiş biri olarak yukarıdaki ve aşağıdaki fotoğrafları görünce LOTR tutkusunun nelere kadir olduğunu anladım ve saygıyla sustum.








21.07.2011

Günün Trailer'ı: Dream House


My Left Foot ve In The Name Of The Father gibi filmlerin yönetmeni Jim Sheridan bu kez bir korku filmine imza attı. Başrollerinde Daniel Craig, Rachel Weisz ve Naomi Watts gibi isimlerin olduğu Dream House yeni taşındıkları evde başlarına gelen tuhaf olaylar sonucu hayatları kabusa dönen bir ailenin yaşadıkları anlatılıyor. Çok tanıdık, çok işlenmiş bir konu aslında ama belki Sheridan bir fark yaratabilir. Eylül'de vizyonda.

20.07.2011

Harry Potter filmleri için sahte Criterion kapakları


Böyle bir moda varmış, yeni uyanıyorum. Malum, DVD piyasasasındaki en havalı işlerde hep Criterion imzası var. Bir kere kataloglarında çok öenmli ve seçkin filmler var. Bu filmlerin DVD aktarımları ve extralarının bolluğu da Criterion'ın yine iddialı olduğu bir alan. Ayrıca DVD kapakları da her zaman çok özel oluyor. Ama bir süredir sahte Criterion kapakları türemiş. Bu aslında sinemaseverlerin Criterion'ı takdir ediş biçimleri. Yani sevdikleri için kendileri de üretime bir nevi katkıda bulunuyorlar. Benim dikkatimi bu sahte üretimlerin sonuncusu Harry Potter serisi çekti. Criterion'ın Harry Potter filmlerini yayınlama gibi bir niyeti yok bildiğim kadarıyla. Ama böyle bir işe kalkışırlarsa DVD'lerin kapakları hazır. Tasarımları yapansa Patrick Sullivan adlı genç bir öğrenci.







Çok acayip bir Star Wars oyunu


Genç bir öğrenci Star Wars tarihinin en havalı "amatör" oyununu yarattı. Amatör lafını tırnak içine aldım ama aslında kastettiğim daha çok Star Wars franchise camiasından biri olmadığı. Yoksa Arthur Nishimoto canavar gibi profesyonel bir tipe benz,iyor. Illınois Üniversitesi'nde okuyan gencin yarattığı oyunun adı da Fleet Commander.

Eric Tan ve Olly Moos'tan Captain America posterleri


Her ikisi de sevdiğim tasarımcılar. Eric Tan'ı biraz daha fazla seviyorum galiba. Captain America için yaptıkları propaganda posterleri hiç fena olmamış ama doğrusu ben filmden çok umutlu değilim. İzler miyim, onu bile bilmiyorum açıkçası. Ama afişler güzel.





Günün Afişi


John Le Carré'nin aynı adlı eserinden sinemaya uyarlanan Tinker, Tailor, Soldier, Spy merakla beklediğim filmlerden biri. Hem casus filmlerini, hem John Le Carré'yi, hem de Tomas Alfredson'un ilk filmi Let The Right One In'i seven biri olarak heyecan duymam kadar normal bir şey olamaz herhalde. Yukarıda filmin afişi var. Gary OLdman'ın yüzü sayılardan ( şifrelerden ya da ) meydana getirilmiş ve hiç de fena bir grafik olmamış bence.

Günün Trailer'ı: The Dark Knight Rises


Gösterimine bir yıl daha var henüz ama The Dark Knight Rises'ın ilk teaser trailer'ı yayınlandı bile. Bu trailer'ın başrolünde Gary Oldman var. Bakalım hoşunuza geidecek mi?

14.07.2011

Bill Hicks'i özlemek


Öleli 17 yıl oldu neredeyse ve hala onun gibisi gelmedi. Öfkeli, zeki, komik ve tüm algıları sonuna kadar açık bir adamdı Bill Hicks. 32 yaşında pankreas kanserine kurban gittiğinde çağının en iyi komedyeni olarak anılıyordu. Bugün bakıldığında tüm zamanların en iyi 3 isminden biri olduğunu söylemek mümkün rahatlıkla. Yukarıdaki grafik afişi yeni buldum ve hemen sizle paylaşmak istedim. Bir yanda patır patır ölen insanlar, bir yanda şike, yolsuzluk, çürümüşlük... Karanlık zamanlardan geçiyoruz ve elimizden tutacak bir Bill Hicks'imiz bile yok.

Günün Trailer'ı: Contagion


Steven Soderbergh'in yeni filmi Contagion'ın ilk trailer'ı yayınlandı. Eylül ayında vizyona girecek olan film ölümcül bir virüsün yarattığı salgını ve paniği konu alıyor. İşin içinde bir takım karanlık komplolar olduğunu da anlıyoruz trailer'dan ama çok da bir şey bilmiyoruz elbette. Matt Damon, Gwyneth Paltrow, Laurence Fishburne, Marion Cotillard, Kate Winslet ve Jude Law gibi isimlerin rol aldığı güçlü bir kadrosu var filmin.

Tarantino, France Nero'nun filminde oynayacak


Bildiğiniz gibi bir süredir Quentin Tarantino'nun çekeceği Django Unchained adlı bir spagetti western hakkında bir sürü haber çıkıyor. Farklı kaynaklardan derlenen bu haberlere bakılırsa filmin başrollerini Will Smith ve Christoph Waltz gibi isimlerin oynayacağı hemen hemen kesinleşti gibi. Öte yandan bazı başka haberler de kafa karışıklığı yaratmıştı. Bilmeyenler olabilir, Django aslında Franco Nero'nun 70'li yıllarda oynadığı bir spagetti western kahramanı. Django Unchained'de de Franco Nero'nun oynayacağı söylenmiş ve hatta filmin adının da The Angel, the Brute and the Wise olabileceği iddia edilmişti. Oysa bu aslında Franco Nero'nun Sergio Leone'ye saygı niteliğinde çekeceği filmin adıymış ve buradaki bir sahne için de Tarantino'ya konuk oyunculuk teklifinde bulunmuş. Yani Nero Tarantino'nun filminde değil, Tarantino Nero'nun filminde oynayacak. Söz konusu sahnede Franco Nero'nun kurşun yerine altın paralarla dolu bir silahla öldüreceği 3 hayduttan biri olacak Tarantino. Bu teklifi aldığında Tarantino "Oh Yeah" diyerek göstemiş tepkisini ve "Robert Rodriguez'i de alır gelirim" demiş. Nero'nun Django'da oynayıp oynamayacağı ise hala belli değil bu arada. Nero "Henüz Tarantino bana teklifte bulunmadı ama filmde rol almayı çok isterim" diyor. Bakalım, göreceğiz.

2011 Boardwalk Empire'ın yılı


Bu başlığı Emmy ödüllerine istinaden attım. Bugün açıklanan aday listesinde Drama dizisi dalında 19 adaylıkla Mad Men başı çekiyor ama bence yılın dizisi Boardwalk Empire. Toplam 18 adaylığı olan dizi majör dalların birçoğunda zafere ulaşacak bence. Gerçi bu işler belli olmaz ama, ben En İyi Dizi, En İyi Erkek Oyuncu ( Steve Buscemi ) ve En İyi Yönetmen ödüllerini alacağına inanıyorum. Öte yandan yılın asıl sürprizi Game of Thrones olabilir. Uzun yıllardır ekrana gelen en iyi fantastik/tarihi yapımlardan biri. Tarihi derken, The Tudors ya da Rome gibi bir diziyi kastetmiyorum elbette ama Shakespeareyen manada bir tarihi yapısı olduğu tartışılmaz. Komedi dalındaysa favorim Modern Family toplam 17 adaylıkla yine yılın en iddialı dizisi durumunda. Ödüller 18 Eylül gecesi sahiplerini bulacak. Meraklısına duyurulur.

13.07.2011

Harry Potter çılgınlığı


8. filmle beyazperdeye veda edecek olan Harry Potter serisi yeni bir gişe hasılatı rekoruna imza atar mı bilemiyorum ama şimdiden kimi rekorlara imza attığını söyleyebilirim. Film ABD'de tam 4375 sinema salonunda 11.000 kopya ile vizyona giriyor, ki bu Hollywood için bir rekor. 3000 3D salonunda 4250 3D kopyayla gösterime girecek olan film bu alanda da bir rekora imza atıyor. Daha önce bu kadar çok 3D ekranda gösterilen bir film olmamıştı. Ayrıca 274 IMAX salonda gösterime girecek ( bu da bir rekor ) olan Ölüm Yadigarları Bölüm 2, 270 drive-in ( hani şu otomobillerle gidilen sinemalar ) mekanda gösterime girerek bu alanda da rekor kıracak. Yani filmin yapımcıları mümkün olan tüm izleyicileri salonlara çekmek için her şeyi yapmış durumdalar. Yine de Avatar'ın ya da Titanic'in rekorunu kırması bana güç geliyor doğrusu. Neden derseniz, Harry Potter seyircisinin hala belli bir yaş grubunu ilgilendirdiğini ve örneğin Avatar gibi tüm yaş gruplarına seslenmediğini düşünüyorum. Bakalım, bekleyip göreceğiz.

12.07.2011

Günün Afişi


Gelecek yaz, yani 2012 yazında vizyona çıkacak filmler arasında en büyük beklentiyi yaratan herhalde Batman serisinin yeni halkası The Dark Knight Rises olsa gerek. Filmin ilk afişi internete düştü bile. Bakalım Chris Nolan hat-trick yapabilecek mi?

11.07.2011

Dallas yeniden


Bir dönem hem dünya hem de Türk televizyonlarının ( televizyonunun daha doğrusu ) en çok izlenen dizisiydi Dallas. İşi gücü unutup Pazar ( ya da hangi geceyse ) geceleri ekran başına kilitlenirdik. Sonra tabii kanal sayısı çoğaldı, diziler arttı ve yerli diziler dönemi başladı. Dallas unutuldu yani. Aslında iyi de olmuştu ama nostalji denen belalı kavram insanoğlunun peşini bırakmıyor. Birçok şey gibi Dallas da geri getirilmek isteniyordu bir süredir. Sebep tamamen ticari elbette. Önce filmi çekilecek dendi, olmadı. Şimdi de dizisi başlayacak. Üstelik artık geri dönüş yok. Amerikan TNT kanalı 10 bölüm için yeşil ışık yakmış, siparişi vermiş. İşin en ilginç tarafı eski kadrodan birçok tanıdık ismin de yeni dizide yer alacak oluşu. En merak edilen ismi hemen söyleyeyim, Larry Hagman yeniden JR rolünü üstleniyor. Patrick Duffy ( Bobby ) ve Linda Gray ( Sue Ellen ) eski rollerine dönen diğer oyuncular. Zaten kadronun geri kalan kısmı da büyük ölçüde sizlere ömür bildiğiniz gibi. Gerçi Lucy rolündeki Charlene Tilton da zamanında çok popülerdi ama sonrasında kariyeri hiç ilerlemediği için unutuldu gitti. Onu yeniden görmek isteyenler fazla umutlanmasın yani.

6.07.2011

Günün Trailer'ı: Mission Impossible - Ghost Protocol



Brad Bird'ün yönetmenliğini üstlendiği Mission Impossible - Ghost Protocol 16 Aralık'ta vizyona girecek. Tom Cruise'un bir kez daha Ethan Hunt rolünü canlandırdığı filmin fragmanı geçenlerde internete düştü. Bakılm beğenecek misiniz?

Günün Afişi


Obey olarak da tanınan Shepherd Fairey'nin işlerini hep sevmişimdir. Bu sefer de John Carpenter'ın yarı-klasik ( ne demekse ) filmi They Live için bir tasarım yapmış. Bunu da sevdim. Meraklısına söyleyeyim, tanesi 50 dolardan almak isteyenler şuraya başvursun.

Tanrılar New York'a inince


Marie Phillips'in çok satan romanı Gods Behaving Badly ( dilimize henüz çevrilmedi yanılmıyorsam ) yakında sinemaya uyarlanacak. Yönetmenliğini Little Miss Sunshine'ın yapımcısı Marc Turtletaub'un üstleneceği filmin kardosu bir hayli güçlü. Yukarıda gördüğünüz üç ismin ( Chrsitopher Walken, John Turturro ve Sharon Stone ) yanı sıra Alicia Silverstone, Oliver Platt, Edie Falco ve Rosiz Perez gibi oyuncuların da rol alacağı film New York'ta bir araya gelen Yunan ilahlarının başlarından geçenleri anlatıyor. Ama kadronun terkibinden de anlaşılacağı gibi hayal edilenden farklı bir mitoloji bekliyor bizi. Apollon'u Oliver Platt'ın oynadığını düşünsenize. Afrodit rolünde de geçkince bir Sharon Stone var, daha ne olsun. John Turturro yeraltı tanrısı Hades'i, Christopher Walken ise Zeus'u canlandıracak. Eğlenceli bir filme benziyor doğrusu, umarım çarşafa dolanmazlar.

Spike Lee dönüyor mu?


Soru boşuna değil. Hollywood'un Woody Allen'dan sonra en üretken yönetmeni olan Spike Lee neredeyse 3 yıldır hiç film çekemiyordu. Dikkat ederseniz çekmiyordu değil de çekemiyordu diyorum. Zira Miracle At St. Anna'nın eleştirel ve ticari başarısızlığı yüzünden bir türlü film çekecek parayı toparlayamıyordu. Ama yeni gelen bir dedikodu ( henüz haber değil maalesef ) bu durumun değişeceğine dair bir umut ışığı doğurdu. Bu dedikoduya göre Spike Lee, Güney Koreli sinemacı Park Chan-wook imzalı Old Boy'un uzun zamandır beklenen Amerikan versiyonunu yönetebilirmiş. Hatırlayanlar olacaktır mutlaka, Old Boy'a Hollywood'da ilk kanca atanlar Steven Spielberg ve Will Smith olmuştu. Ardından Daniel Craig ve Matthew Vaughn gibi isimler de ilgilenmiş ama sonra hepsi projeden uzaklaşmıştı. Belki de kısmet Spike Lee'yedir.

5.07.2011

Günün Afişi


Paddy Considine'ı oyuncu olarak tanıyoruz. Hem de çok güğçlü bir oyuncu. Onun Red Riding'in 2. filmi In The Year of Our Lord 1980'de sergilediği performansı görmenizi özellikle tavsiye ederim. Yukarıdaki afiş Considine'ın ilk yönetmenlik çalışması Tyrannosaur'a ait. Sundance'de Dünya Sineması bölümünde En İyi Yönetmen ve En İyi Oyuncu ( Peter Mullan ve Olivia Colman için ) ödüllerini alan film tahminimce festivallerden birine gelecektir. Bekliyoruz.

4.07.2011

Gişe raporu


Yaz aylarında Hollywood'da tüm gözler gişe raporlarında olur malum. Bu yaz da farklı değil ve birkaç film özellikle yapımcılar için büyük kar beklentisiyle vizyona çıktı. Bunların ilki Mayıs ayında vizyona giren Pirates of the Caribbean: On Stranger Sides adlı filmdi ve şu ana kadar dünya çapında topladığı hasılatla 1 milyar dolar barajını geçerek Jerry Bruckheimer'ın yüzünü kara çıkarmadı. Üstelik film Hollywood tarihinde bu barajı geçen 8. yapım oldu. Yani hiç küçümsenecek bir başarı değil, ticari anlamda.


Öte yandan Michael Bay imzalı 3. Transformers filmi Dark of the Moon da etkileyici bir başlangıç yaptı ve ilk 5 gün sonunda dünya çapında 372 milyon dolar hasılat topladı. Böylece Dark of the Moon şimdiye kadarki en iyi 3. açılış hasılatını yapan film oluverdi. 394 milyon dolar toplayan Harry Potter and the Half-Blood Prince ve 382 milyon dolar toplayan Spider-Man listenin ilk sırasındaki filmler.

Günün Trailer'ı: Tinker, Tailor, Soldier, Spy


Fazla söze gerek yok, bekliyoruz.

1.07.2011

Kevin Spacey yine döktürmüş


Döktür"müş" diyorum zira maalesef ben izleme fırsatı bulamadım ama okuduğum eleştiriler şahane. Bildiğiniz gibi Kevin Spacey 2003 yılında Londra'daki tarihi Old Vic tiyatrosunun sanatsal direktörü oldu ve zaman zaman burada sahneye çıkıyor. Geçtiğimiz günlerde prömiyeri yapılan 3. Richard ( Shakespeare ) oyununda başrolü üstlenen Kevin Spacey birçok eleştirmenden tam not almış. İmkanı olanlar mutlaka gidip görsün derim ( gerçi bilet kaldığını hiç sanmam ya ). Amerika'ya ya da İngiltere'ye gidip de bir takım popüler müzikalleri izleyip "oyun seyrettim" diye hava atanlara da tavsiyem şudur: Cats'i değil 3. Richard'ı izleyin. Hayatınıza anlamlı bir şeyler katmış olursunuz. Neyse, bu kadar uklalalık yeter. Oyunla ilgili birkaç bilgi daha vereyim. 3. Richard'ı sahneye Sam Mendes koydu. Kevin Spacey ile American Beauty adlı ilk sinema filmini çekmeden önce de tanınan bir tiyatro yönetmeniydi Mendes ve yine anladığım kadarıyla birinci sınıf bir işe imza atmış. Daha fazla bilgi isteyenler şuraya bakabilir.