Lars Von Trier'nin dünkü saçma çıkışının yankıları sürüyor. Öncelikle şunu belirteyim ki, Melancholia izleyiciden tam not aldı. Filmle ilgili eleştiriler genel olarak çok iyi. Gerçi Guardian filme 2 yıldız vermiş ve her zaman olduğu gibi aslında izleyenler ikiye bölünmüş durumda ama Von Trier'yi sanatsal açıdan mahkum etmek hiç kolay değil. Öte yandan "Ben bir Nazi'yim" şeklindeki sözleri büyük tepki topladı Cannes'da ( ve her yerde ). Hatta birkaç saat sonra özür dilemesi bile kurtarmadı Von Trier'yi. Bugün Cannes Film Festivali İdare Meclisi ( ya da Yönetim Kurulu, hangisini beğenirseniz ) bir açıklama yayınlayarak Von Trier'yi "persona non grata" ( istenmeyen kişi ) ilan etti. Hem de "şu andan itibaren geçerlidir" ibaresiyle. Bu durumda Lars Von Trier'nin Cannes'ı terk mi etmesi gerekli, bilemiyorum. Ama bir süre önce Emir Kusturica'yı kovmaktan beter ettiğimiz günler aklıma gelmedi değil. Ne yazık ki, her ne kadar izlediğim en iyi filmlerden biri Europa olsa da, Von Trier'nin ruhsal sağlığının ne kadar sallantıda olduğunu biliyorum ve kendisine birçok konuda ben de çok kızıyorum. İzleyicinin duygularıyla bu kadar pervasızca oynaması hiç hoşuma gitmiyor örneğin. Son yıllarda sineması fazlasıyla istismara kaydı ve bu da beni alabildiğine soğuttu. Nazizm ve Hitler hakkındaki sözleriyse özellikle Avrupa'da asla yenir yutulur şeyle değil. Gerçi onu ciddiye almak ne kadar doğru, bilemiyorum ama Lars bana göre ipini kendi çekmiş durumda.
pis batırdı gerçekten..İsrail'in artık fazla olduğu doğru ama hitleri anladığını söylemek de çok ayrı bi kafa gerçekten.. fazla olan o kadar ülke var ki, ama bi hitler olmaya da gerek olmadığını birinin söylemesi lazım herhalde
YanıtlaSil