Film Noir ya da Kara Film denince akla gelen ilk filmlerden biridir Double Indemnity. Billy Wilder'ın da en iyi filmlerinden biridir diyeceğim ama Wilder'ın kötü bir filmi de aklıma gelmiyor doğrusu. Bazen ona haksızlık edildiğini bile düşünmüşümdür. Bir gözünüzün önüne getirin, Sunset Boulevard, Some Like It Hot, Witness For The Prosecution, Stalag 17, Sabrina, Ace In The HOle, The Lost Weekend, The Apartment... Birbirinden çok farklı tür ve konularda muhteşem filmler çekmiştir Wilder. Double Indemnity ise muhtemelen benim en sevdiğim filmidir. Her sahnesini ayrı severim ve az daha sırf bu yüzden yapamayacaktım. seçemediğim için yani. Sonuçta bu yukarıdaki sahnede karar kıldım, çünkü sırf o kapı arkasındaki gerilim anları bile yeter doğrusu. Bu arada Fred McMurry'nin bu filmle sinema tarihine geçişi de ayrı bir hikaye. Walter Neff rolü için James Cagney, Alan Ladd, Spencer Tracy, Gregory Peck gibi birçok aktörle görüşen ve hiçbirine rolü kabul ettiremeyen Wilder artık George Raft'a kadar düşmüş. Ama onunla da anlaşamamışlar zira Raft oynadığı rolün gizli bir polis detektifi olduğunu sanacak denli aptalmış ( ya da aptalı oynamış ). Fred McMurry ise o zamana kadar hep hafif komedilerde oynayan bir aktör olduğu için rolü önce istememiş, hatta Wilder'a "Hayatınızın hatasını yapıyorsunuz" demiş ama yönetmen azimle onu çalıştırarak role hazırlamış. Çok da iyi yapmış bana sorarsanız. McMurry bugün komedi filmleriyle değil Double Indemnity ile hatırlanıyorsa onun sayesindedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder