8.08.2009

Günün Filmi: Lost In La Mancha


"Bu filmi seyredemiyorum artık, çünkü ne zaman seyretsem en az bir hafta depresyona giriyorum. Çeken piçlerden de nefret ediyorum. Tam bir projeye başlamak üzere kolları sıvıyorum, ruh halimi ayarlıyorum, birden bu film çıkıyor karşıma ve herşeyi berbat ediyor". Bunlar Terry Gilliam'ın Lost In La Mancha için - biraz da gülerek - söylediği sözler. 10 yıl sonra yeniden çekmeye yeltendiği Don Kişot filminin haberi üzerine Lost In La Mancha'dan söz etmek biraz şart oldu galiba. Hollywood tarihinin ilk "unmaking of" belgeseli ( bunu da DVD'nin arka kapağından arakladım ) olan Lost In La Mancha Keith Fulton ve Louis Pepe tarafından çekildi. Aylar süren bir ön hazırlığın ardından iki hafta gibi kısa bir sürede 32 milyon dolar bütçeli bir filmin nasıl olup da buharlaştığını anlatıyor. Stüdyo diye kiralanan ama ses yalıtımının bile olmadığı bir hangardan ibaret kocaman bir mekandan tutun da filmin çekildiği İspanya'da son yılların belki de en büyük fırtınasının kopmasına kadar birçok aksilik çıkıypr Gilliam'ın karşısına. Bir nevi Don Kişot laneti. Don Kişot'u canlandıran Fransız aktör Jean Rochefort'un çekimlerin başlamasıyla beraber nükseden hastalığı, harici çekimlerin canına okuyan F-16 gürültüleri ve gitgide eriyen bir bütçe, rahatsız yapımcılar, zorlu sigortacılar... Filmi festivalde yakalayanlar yakaladı, ama geri kalanlar için DVD'den aşka bir seçenek yok. Aslına bakarsanız hiç de fena bir DVD'si yok Lost In La Mancha'nın. 2 disklik kutuda bol ekstra var. Kesilmiş sahneler, röportajlar falan derken, Terry Gilliam ile yapılmış 2 uzun söyleşi var ki, evlere şenlik. Bu söyleşilerden birini yapan kişi de yazar Salman Rushdie. Rushdie ve Gilliam alabildiğine eğlenceli bir sohbete girişiyorlar ve ET'den, Harry Potter'a; Borges'den Amerikan gümrük memurlarının ilginç yöntemlerine; Brazil'den Don Kişot'a, daldandala giden müthiş bir şey. Tavsiye edilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder