Woody Allen etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Woody Allen etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12.05.2016

Cannes'dan ilk fotoğraflar


Festivalin açılış filmi Cafe Society'nin ekibi kırmızı halıda
Dün geceki açılış töreniyle başlayan festivalden birçok fotoğraf düşüyor ajanslara. Ben de bunlardan bazılarını sizler için derledim, bir nebze Cannes havası alalım, atmosferi koklayalım diye.

Açılışta müthiş üçlü: Julianne Moore, Susan Sarandon, Naomi Watts

Cafe Society'nin oyuncularından Blake Lively

Cafe Society ekibinden Kristen Stewart

Cafe Society photocall'unda Blake Lİvely ve Kristen Stewart

Kristen Stewart kendisini çeken basın mensuplarını çekiyor

Jüri başkanı George "Mad Max" Miller

Jüri üyelerinden Kirsten Dunst

Jessica Chastain açılış galasında
Catherine Deneuve açılış töreninde aktör Laurent Lafitte'e ilgi gösterirken!







23.04.2012

Günün Afişi


Woody Allen'ın İtalya'da çektiği son filmi To Rome With Love'ın yeni afişi internete düştü. Collider'ın fotoğrafını çekip yayınladığı afiş filmin şimdilik 2. afişi. İlk afişi de aşağıda bulacaksınız.


18.05.2011

Broadway'de bir rüya takım


Rüya takımdan kastım Woody Allen, Ethan Coen ve Elaine May. Bu üç isim sinema dünyasının önde gelen yaratıcıları arasında malum. Adı daha az bilindiği için kısaca hatırlatayım, Elaine May 2 kez Oscar'a aday gösterilmiş bir senaristtir ve Heaven Can Wait, Tootsie, Reds, The Birdcage ve Primary Colors gibi senaryoları yazmıştır. Ishtar adlı filmi de yönetmiştir, ki bu kariyerinde kara bir leke olsa gerektir. Uzatmayayım, Woody Allen, Ethan Coen ve Elaine May her biri tek perdelik 3 oyun yazacak ve ünlü oyuncu John Turtturo bunları Broadway'de sahneye koyacak. Üçü birlikte sahnelenecek bu oyunlardan Woody Allen'ınki Honeymoon Hotel adını taşıyor. Ethan Coen'in oyununun adı Talking Cure, Elaine May'inkiyse George Is Dead. Oyunlar sene sonuna doğru izleyiciyle buluşacak. Meraklısına duyrulur.

21.04.2011

Woody Allen'ın yeni filmi: The Wrong Picture


Woody Allen'ın yeni filminden kastım henüz çekimlerine başlamadığı film elbette. Her yıl hiç sektirmeden yeni bir filmle izleyicisinin karşısına çıkan Allen önümüzdeki günlerde Cannes Film Festivali'nin açılışında gösterilecek Midnight In Paris'i çoktan geride bıraktı ve yaz aylarında Roma'da çekeceği yeni filminin hazırlıklarına başladı. Buraya kadar yeni bir haber yok aslında. Ama usta yönetmenin geçtiğimiz günlerde Le Journal du Dimanche gazetesine verdiği röportajda kimi yeni bilgiler var. Örneğin filmin adı gibi. Allen bu röportajda yeni filmin adının The Wrong Picture olacağını söylemiş. Tabii bu ad değişebilir, henüz kesinleştiğini sanmıyorum ( üstelik çok da manidar bir ad, değil mi?). Yine de bir kenara yazmakta yarar var. Filmde Alec Baldwin, Ellen Page, Jesse Eisenberg ve Penelope Cruz gibi isimler dışında kendisi için de küçük bir rol yazdığını söylemiş Allen. İtalyan oyuncularsa henüz belli değil. Bu arada hemen belirteyim, Midnight In Paris'te rol alan İtalyan model/şarkıcı/first lady Carla Bruni yeni filmde yer almayacak. "Midnight In Paris'te eğlence olsun diye oynamıştı zaten, oyuncu olmak gibi bir niyeti yok" diyor Allen.


"Sarkozy'yi Bogart tarzı bir rolde görmek isterim"

Carla Bruni konusu açılınca kocasını, yani Fransa Devlet Başkanı Nicolas Sarkozy'yi de sormuşlar Woody Allen'a. Onu da bir filminde oynatmak isteyip istemediği sorusuna şöyle yanıt vermiş ünlü yönetmen: "Böyle bir niyetim olursa elbette onun için bir rol yaratırım. Bogart tarzı bir rol ona iyi gider. Joe Pesci gibi bir karakter ya da."

4.04.2011

Woody Allen bu kez kamera önünde


Yukarıda gördüğünüz fotoğraf Paris'te çekilmiş. İlk filmini çeken Sophie Lellouche'un setinden bir kare. Dikkatli gözler soldaki arabanın kapısında duran kişinin ünlü yönetmen Woody Allen olduğunu anlayacaktır. En son kendi filmi Scoop'ta ( 2006 ) kamera karşısına geçen Allen bu kez Paris Manhattan adlı film için oyunculuk hünerlerini sergiliyor. Filmin adı tam da Woody Allen'a göre doğrusu. Ne de olsa kendisi New York ile, özellikle de Manhattan ile özdeşleşmiş bir şahsiyet. Üstelik Allen filmde kendisini oynuyor, daha ne olsun? Kafayı Woody Allen ile bozmuş genç bir eczacının hikayesini anlatan film bir romantik komedi. Woody Allen dışında Alice Taglioni ve Patrick Bruel de var kadroda. Anlaşılan Woody Allen iyiden iyiye Paris'e ısındı ve hatta taşındı. Tabii onu ne kadar New York'tan uzakta tutabilirsiniz, onu da bilemiyorum.

1.04.2011

Günün Trailer'ı: Midnight in Paris


Hiç değişmez, Woody Allen her sonbahar yeni bir filmle gelir. Bu yılki filmi ilk gösterimini Cannes'da yapacak yanlış hatırlamıyorsam. Ne de olsa Paris'te geçen bir film, Cannes'da prömiyer yapması doğal. Midnight in Paris yine kalabalık bir kadronun yer aldığı bir film. 2000'lerin başında bir dönem bir hayli bocalamıştı üstad ama bence en iyi filmlerinden biri olan Match Point ile toparladı yeniden. Vicky Cristina Barcelona ve You Will Meet A Tall Dark Stranger ( ve hatta Whatever Works ) unutulmaz değilse de belli bir çizginin üzerinde filmlerdi. Bakalım bu seferki nasıl çıkacak?

9.03.2011

Woody Allen: Sırada Roma var


Kariyerinin büyük bölümünde New York'u doğal plato olarak kullanan Woody Allen son yıllarda Londra, Barcelona ve Paris gibi şehirlerde çalışıyor sık sık. Bunun en önemli sebeplerinden biri olarak da New York'un film çekmek için çok pahalı bir kent haline dönüşmesini gösteriyor ünlü yönetmen. Geçenlerde La Republicca gazetesine verdiği bir röportajda bir sonraki filmini de Roma'da çekmek istediğini söylemiş. "Bu sofistike kentlere bayılıyorum" demiş hatta. Ne çekecek, adı ne olacak derseniz, belli değil tabii.

28.10.2010

Woody Allen Malatya'ya geliyor ( mu? )


Böyle bir davet olduğu bir gerçek. Malatya Film Festivali'nin basın koordinatörü Hüseyin bey bana bu bilgiyi verdi en azından. Onun yalancısıyım yani. Anladığım kadarıyla şu anda Allen cephesinden haber bekleniyor. Malatya'da Woody Allen fikri insana ilginç geliyor elbette. Son yıllarda farklı kentlerde film çekmeyi adet edinen yönetmen Malatya'yı da beğenip bir film çekmeyi düşünür mü acaba? Güzel olur sanki. Bu arada festivak 26 Kasım - 2 Aralık tarihlerinde.

17.05.2010

Son durum: Midnight In Paris



Kendisi şu sıralar Cannes'da ama yeni filmiyle ilgili gelişmeler tüm hızıyla devam ediyor. Her Woody Allen filminde olduğu gibi Midnight In Paris'in oyuncu kadrosu da ünlü isimlerle dolu olacak. Owen Wilson, Marion Cotillard, Crala Bruni Sarkozy, Michael Sheen, Kathy Bates, Rachel McAdams gibi isimler daha önce duyurulmuştu zaten. Şimdiyse Adrian Brody'nin adı açıklandı. Allen'ın yaz aylarında Paris'te çekeceği film, bir iş seyahati için Paris'e giden bir ailenin hikayesini anlatacak.

Polanski'ye Woody Allen'dan destek



Cannes Film Festivali tüm hızıyla ve heyecanıyla devam ediyor bildiğiniz gibi. Haftasonu gösterimlerinden gelen izlenim festivalin politik dozunun bir hayli arttığı yönündeydi. Berlusconi'nin yolsuzluklarını ifşa eden İtalyan yapımı Draquila adlı belgesel İtalyan hükümetinin en üst yetkilileri tarafından öfkeyle karşılandı. O kadar ki, İtalya Kültür Bakanı Cannes yolculuğunu iptal etti. Daha sırada Rachid Bouchareb'in Cezayir katliamını konu edindiği Hors La Loi ( Yasadışı ) adlı filmi var ki, daha gösterime girmeden milliyetçi Fransız siyasetçilerin tepkisini çekti. Öte yandan Woody Allen ve Oliver Stone'un filmleri de haftasonu gösterilen yapımlar arasındaydı ve her ikisi de yarışma dışı o9larak gösterildi. Bu arada bir radyo programına katılan Woody Allen kendisine sorulan bir soru üzerine Roman Polanski hadisesini değerlendirdi ve halen İsviçre'de ev hapsinde tutulan yönetmene destek verdi. "Çok uzun yıllar önce olmuş bir olaydan söz ediyoruz. Polanski çok acı çekti, günahının bedelini ödedi. O bir sanatçı, iyi de bir insan, Bir hata yaptı ama bedelini ödedi. Onu eleştirenler hayatının geri kalanını da vermediği sürece tatmin olmayacaklar. Ancak kurşuna dizilirse mutlu olacaklar." diyen Allen'ın bu desteğini ben biraz ironik buldum açıkçası. Kendisi de bir zamanlar üvey kızıyla evlenip Mia Farrow'dan olaylı bir şekilde ayrılmamış mıydı? Çok fesatım ben de!

26.04.2010

Woody Allen'ın yeni filmi



New York tutkunu olarak tanınan Woody Allen bir süredir farklı ülkelerde film çekmeyi alışkanlık haline getirdi sanki. gerçi her iki filmden biri yine New York'ta geçiyor ama Londra, Barcelona gibi şehirlerde çektiği filmler New York'ta çektiklerinden daha çok ses getiriyor doğrusu. Şimdi de Paris yolu bekliyor yönetmeni. Daha önce de Paris'te çekimler yapan yönetmen yanılmıyorsam ilk kez bir filmin tamamını çekecek romantik şehirde. Üstelik bu sefer filmin adı da belli ( ki genellikle "Woody Allen'ın sonbahar projesi" diye adlandırılır bu aşamada ): Midnight In Paris. Filmin başrollerinde Owen Wilson, Marion Cotillard, Rachel McAdams, Kathy Bates gibi oyuncular var. Kadrodaki sürpriz isimse Carla Bruni Sarkozy olacak.

16.01.2010

Kritik: Whatever Works


Woody Allen'ın son filmi Whatever Works salonlara Kim Kiminle Nerede? adıyla çıktı. "Nasıl işinize gelirse" gibi bir tercüme daha uygun düşebilirmiş sanki ya da "Nasıl hoşunuza giderse". Malum Woody Allen her yıl mutlaka bir film çekmesiyle ünlüdür ve bu film her sonbahar ABD'de gösterime çıkar. Şaşmaz bir rutini vardır Woody Allen'ın bu anlamda. Ama bu şaşmazlık son yıllarda filmlerinin bir kısmının bir hayli şişirme olmasına yol açıyordu. İlla her yıl bir film çekeceğim diye abuk sabuk, manasız filmler de çekebiliyordu üstad. İzlediğim son Woody Allen filmi ( ki tüm kariyerinin en iyi filmlerinden biridir ) Match Point olmuştu doğrusu. 70'li yıllardan bu yana aralıksız üreten Woody Allen hiç şüphesiz ( özellikle ilk dönem filmlerini baz alırsam ) son derece zeki ve güçlü bir mizah duygusa sahip bir yönetmen. Annie Hall, Manhattan, Zelig, Take The Money And Run gibi filmler hep Allen'ın benzersiz zekasının parlak ürünleri. Ben, itiraf edeyim ki, daha sonraki dönemde çektiği Hannah And Her Sisters, Broadway Danny Rose, Radio Days ve hatta Husbands and Wives gibi filmlerini daha çok sevmişimdir. Gelelim Whatever Works'e. Birincisi bu filmde Woody Allen oynamıyor. İyi ki de oynamıyor aslında, zira son yıllarda hep aynı adamı oynuyordu Allen ve sıkılmaya başlamıştım. Bu kez başrolü Larry David'e vermiş. David, bildiğiniz gibi, Seinfeld'in yaratıcılarından biri ve başrolünü de üstlendiği Curb Your Enthusiasm'ın tek hakimi. Bir anlamda 90'ların ve 2000'lerin Woody Allen'ı kendisi. Allen'ın 70'lerde yaptığını 20- 30 yıl sonra yaptığını söylemek çok da yanlış olmaz bence. Bu yüzden bu filmde başrolü üstlenmesi pek manidar geldi bana. Nevrotik New Yorklu yahudiden, huysuz New Yorklu yahudiye güzel bir geçiş olmuş. ( Buarada filmlerinde hep bir "all star cast" görmeye alıştığımız Allen bu kez Larry David dışında yıldız bir isme rol vermemiş ki bu da ayrıca ilginç ) Onun haricinde, yine tamamı New York'ta geçen film, zekice esprilerine ve Pygmalion göndermelerine rağmen çok da akıllarda yer etmiyor ne yazık ki. 2000'lerin başındaki kayıp döneminde çektiği filmler kadar kötü değil, hatta saçma sapan komedilerin bir matahmış gibi sunulduğu şu günlerde insana ilaç gibi gelen anları da var ama hepsi o kadar. Yıldız? ***1/2