Roman Polanski etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Roman Polanski etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
29.05.2012
Polanski'den kısa film.
Kısa film dedim ama ticari anlamda tam bir reklam aslında. Ben Kingsley ve Helena Bonham Carter'ın oynadığı ve Prada'nın "sunduğu" A Therapy adlı kısa film Polanski'nin elinde esprili bir reklama dönüşmüş. Bakalım beğenecek misiniz?
23.03.2011
Son durum: Carnage
3.12.2010
Son durum: God of Carnage
23.09.2010
Polanski'nin kadrosu hiç fena değil

Son filmi The Ghost Writer'ı umduğumdan iyi buldum doğrusu. İlginç bir adam Roman Polanski vesselam. Kimi filmleri 10 numara ( Rosemary's Mary ve öncesindekiler örneğin ), kimi filmleri ise pek manasız ( bkz. The Ninth Gate ). Ama benim favorim Chinatown olsa gerek. Yine de 55 yıllık kariyerini genel olarak ele alırsak artıları eksilerinden çok daha fazladır doğrusu. İşin kriminal yönüne hiç girmeyeceğim. Onu yeri gelirse tartışırız elbette. Bir yıla yakın bir süre İsviçre'de ev hapsinde kaldıktan sonra serbest kalan Polanski yeni filminin çekimlerine hazırlanıyor şu sıralar. Toparladığı oyuncu kadrosu da bir hayli iştah kabartıcı hani. Yasmina Reza'nın Tony ödüllü oyunu God of Carnage'ı beyazperdeye uyarlayacak olan yönetmen Oscar ödüllü 3 oyuncuyla, Jodie Foster, Kate Winslet ve Christoph Waltz ile anlaşmış. Bu isimlere bir de Matt Dillon'ı ekleyin ve dört dörtlük bir oyuncu kadronuz olsun.
17.05.2010
Polanski'ye Woody Allen'dan destek

Cannes Film Festivali tüm hızıyla ve heyecanıyla devam ediyor bildiğiniz gibi. Haftasonu gösterimlerinden gelen izlenim festivalin politik dozunun bir hayli arttığı yönündeydi. Berlusconi'nin yolsuzluklarını ifşa eden İtalyan yapımı Draquila adlı belgesel İtalyan hükümetinin en üst yetkilileri tarafından öfkeyle karşılandı. O kadar ki, İtalya Kültür Bakanı Cannes yolculuğunu iptal etti. Daha sırada Rachid Bouchareb'in Cezayir katliamını konu edindiği Hors La Loi ( Yasadışı ) adlı filmi var ki, daha gösterime girmeden milliyetçi Fransız siyasetçilerin tepkisini çekti. Öte yandan Woody Allen ve Oliver Stone'un filmleri de haftasonu gösterilen yapımlar arasındaydı ve her ikisi de yarışma dışı o9larak gösterildi. Bu arada bir radyo programına katılan Woody Allen kendisine sorulan bir soru üzerine Roman Polanski hadisesini değerlendirdi ve halen İsviçre'de ev hapsinde tutulan yönetmene destek verdi. "Çok uzun yıllar önce olmuş bir olaydan söz ediyoruz. Polanski çok acı çekti, günahının bedelini ödedi. O bir sanatçı, iyi de bir insan, Bir hata yaptı ama bedelini ödedi. Onu eleştirenler hayatının geri kalanını da vermediği sürece tatmin olmayacaklar. Ancak kurşuna dizilirse mutlu olacaklar." diyen Allen'ın bu desteğini ben biraz ironik buldum açıkçası. Kendisi de bir zamanlar üvey kızıyla evlenip Mia Farrow'dan olaylı bir şekilde ayrılmamış mıydı? Çok fesatım ben de!
28.09.2009
Polanski tartışması büyüyor

Şöyle ki; Hollywood'da bir sürü insan Polanski'yi desteklediklerini belirterek Oscarlı yönetmenin serbest bırakılmasını talep ediyor. Bunların başını çeken isim de Debra Winger. Winger 30 yıl önce olup bitmiş ve hatta artık ölmüş bir davanın yeniden canlandırılmasının Polanski'ye haksızlık olduğunu söylemiş. Winger'a destek çıkanlar ve onun yazdığı bildiriyi imzalayanlar arasında yönetmen Wong Kar Wai, yapımcı Harvey Weinstein, yönetmen Stephen Frears, oyuncu Monica Belluci ve Cannes Film Festivali yöneticisi Thierry Fremaux da var. Benim görüşümü merak ediyorsanız söyleyeyim, bence Polanski yüklü bir miktar tazminat ödeyerek ( ama cidden yüklü ) günahını olabildiğince temize çekmeli. Bu yaştan sonra adamı hapse atsan ne olur, atmasan ne olur.
Polanski hadisesi: nazik bir konu

Oscar sahibi yönetmen Roman Polanski ABD'de 1977 yılında işlediği bir tecavüz suçundan dolayı 31 yıldır kanun kaçağıydı. 13 yaşında bir kızla cinsel ilişkiye girmekten suçlu bulunan yönetmen 42 günlük bir psikiyatrik değerlendirmenin ardından ABD'yi terk ederek Fransa'ya kaçmıştı. O sırada onun davasına bakan yargıç Polanski'yi hapse atacağına dair yemin bile etmişti. Gerçi yargıç 1989 yılında öldü ama nihayet Polanski yakalandı. Yakalandı lafı da biraz abartılı kaçtı galiba. Neden derseniz, Polanski saklanıyor ya da sürekli kaçıyor değildi zaten. Fransa'da yaşıyordu ve ABD ile Fransa arasında suçluların iadesi üzerine bir anlaşma olmadığı için de sorunsuz bir şekilde hayatını devam ettiriyordu. Ta ki geçtiğimiz günlerde bir film festivalinin daveti üzerine İsviçre sınırlarına girene dek. Havaalanında polis tarafından durdurulan Polanski'nin artık pek kaçacak durumu da kalmadı gibi görünüyor. İsviçre ünlü yönetmeni ABD'ye iade edecek anladığım kadarıyla. Ama yine anladığım kadarıyla, Polanski hapse falan girmededn serbest bırakılacak. Avukat Steve Cron 1978'den beri ABD'ye giremeyen Polanski'nin nihayet mahkemeye çıkabileceğini ve mahkemenin de büyük bir ihtimalle davasını düşüreceğini söylüyor. Ya dava düşecek ya da içeride kaldığı o kısacık süre cezasına denk getirelecek. Göreceğiz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)