Leonardo DiCaprio etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Leonardo DiCaprio etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8.06.2011

Tarantino ve DiCaprio bir araya gelir mi?


Gelir, neden gelmesin? Her ikisi de Hollywood'da iş yaptığına göre ve Tarantino eski "devrimci" ( tırnak içinde olduğuna dikkat ) sinemasından gitgide uzaklaşmış olduğuna göre. Aslında Tarantino'nun sinemadaki devrimlerini de (?) bir ara uzun uzun tartışmak isterim, zira Godard'dan bu yana gerçek bir devrim gördüğümü hatırlamıyorum beyazperdede, ama bu tartışmanın yeri ve zamanı değil. Bildiğiniz üzre Tarantino şu sıralar spagetti western projesi Django Unchained üzerinde çalışıyor ve başrol oyuncularını belirlemeye uğraşıyor. Bazı roller için isimler belirlendi bile. Örneğin Christoph Waltz filmde Django'yu eğiten Alman ödül avcısını oynuyor. Django rolü içinse Will Smith ile görüşmeler sürüyor. O olmazsa sırada Jamie Foxx ve Idrıs Elba gibi isimler var. Samuel L. Jackson'ın da filmdeki kötü adamlardan birini canlandıracağına kesin gözüyle bakılıyor. Leonardo DiCaprio'ya önerilen rolse filmin asıl kötü adamı Monsieur Calvin Candie. Söylentiler doğruysa bu aslında Tarantino'nun DiCaprio ile ilk işbirliği girişimi değil. Daha önce de Inglorious Basterds'deki Nazi subayı rolünü aklında DiCaprio olarak yazmış Tarantino ama rolü Waltz kapmış. Bu bana çok inandırıcı gelmese de bir kenara yazmakta yarar var.

17.02.2011

Scorsese ve DiCaprio tekrar bir arada


Elbette Martin Scorsese - Robert De Niro işbirliği çok daha önemliydi sinema adına ama usta sinemacının son yıllardaki favori aktörü Leonardo DiCaprio, yapacak bir şey yok. Bugün Hollywood'un en önemli starlarından biri konumunda ( Titanic sağolsun ) ama Leonardo DiCaprio'nun oyunculuğunu gerçekten beğendiğim filmi çok azdır maalesef. En çok da ilk filmlerinden biri olan This Boy's Life'da iyidir bence. Herneyse, kısa keseyim, Scorsese ve DiCaprio şimdi de The Wolf of Wall Street adlı film için bir araya geliyor. 1990'lı yıllarda borsada büyük paralar kazanmış Jordan Belfort'un anılarından hareketle çekilecek filmin senaryosunu The Sopranos ve Boardwalk Empire'ın yaratıcılarından Terence Winter yazdı. Meraklısına not düşelim: filmi aslında Ridley Scott çekecekti. O zamanlar Warner Bros. da işin içindeydi hatta ama şimdi Scorsese'nin elinde bağımsız bir filme dönüşecek. Öte yandan Scorsese'nin sıradaki filmi bambaşka bir proje. Şu sıralar Hugo Cabret'yi bitirmeye çalışan yönetmen önümüzdeki aylarda Silence adlı filmin çekimlerine başlayacak. Muhtemel oyuncu kadrosunda Daniel Day-Lewis, Benicio Del Toro ve Gael Garcia Bernal gibi isimlerin olduğu film 17. yüzyılda Japonya'da idama mahkum edilen Cizvit rahiplerinin hikayesini anlatacak.

2.11.2010

Leo'dan katil olur mu?


Olur olmasına da, inandırıcı olmaz sanki. Nedense, yetenekli olduğuna inandığım halde, izlemekten keyif aldığım, bir türlü kafamdaki oyunculuk kriterleriyle bağdaştıramadığım bir aktör kendisi. Çoğu zaman aynı endişeli suratla oynuyor tüm karakterleri ve bu da beni rahatsız ediyor. Ondan beklenmedik bir performans bekleyemezsiniz mesela. garip bir cümle olduğunun farkındayım ama demek istediğimi anladınız sanırım, yani hep kafanızdaki Leonardo imgesine uygun, neredeyse klişeleşmiş bir oyunculuk tekniğiyle oynuyor hep. O yüzden de ona teklif edilen roller hep içinde fazlasıyla gerginlik taşıyan, hep psikolojik olarak sınırlarda gezinen roller oluyor. Uzattım. Leonardo Di Caprio'nun yakınlarda başlayacağı film ABD'nin ilk seri katili olarak bilinen Dr. H.H. Holmes'un hayatını anlatan The Devil In In The White City adlı yapım olacak. Leonardo filmde Dr. Holmes'u canlandıracak haliyle. 1893 yılında Dünya Furaı'nın düzenlendiği Chicago'da bir otel işleten ve bu otele bir gaz odası, bir krematoryum ve bir de otopsi masası ilave eden Dr. Holmes'un 27 ila 200 kişiyi öldürdüğü iddia ediliyor. Film Erik Larson'un kitabından uyarlanacak. Yönetmen, oyuncu kadrosu ve çekim tarihleri gibi detaylarsa henüz karanlık.

18.06.2010

Son durum: Eastwood'un J. Edgar Hoover filmi



Nisan ayında Clint Eastwood'un yeni filmi için Leonardo DiCaprio'nun kulis çevirdiğini yazmış ve ünlü aktörün J. Edgar Hoover'ı canlandırma arzusunda olduğunu duyurmuştum. Umarım unutmadınız. Şimdi, bu konu kesinlik kazandı ve DiCaprio rolü kaptı. Resmi açıklama bu yönde en azından. Son dakikada bir değişiklik olur mu bilemem. FBI'ın kötü şöhretli eski patronu J. Edgar Hoover'ın hayatını anlatacak filmin senaryosunu Milk'i de yazan Dustin Lance Black kaleme aldı.

1.04.2010

Eastwood'un filmine Leo'dan kanca



Anladığım kadarıyla Leonardo DiCaprio, Oscarlı yönetmen Clint Eastwood'un bir süredir üzerinde çalıştığı J. Edgar Hoover filmi için kulis çevirmeye başlamış. Yabancı medyada yer alan yorumlar, Scorsese ve Spielberg gibi Oscarlı yönetmenlerle çalışan DiCaprio'nun Eastwood ile çalışmak istemesinin çok doğal olduğu yönünde. Bu yorumlarda ironik bir dokundurma olduğunu da söylemek gerek elbette, biraz stratejik bir hamle gibi algılanmış yani. Henüz herhangi bir anlaşmaya varılmadığını belirtmeme gerek yok herhalde.

16.03.2010

Kritik: Shutter Island



Martin Scorsese'nin son filmi Shutter Island ( ya da Türkçe adıyla Zindan Adası ) tam bir hayal kırıklığı oldu benim için. Hayal kırıklığı diyorum, zira Scorsese'yi severim. Elbette ilk dönem filmleri ( Taxi Driver, Raging Bull vs. ) son dönem filmlerinden birkaç gömlek üstündür ama bu kadar da sıkılacağımı tahmin etmemiştim doğrusu. Filmin adapte edildiği romanın yazarı Dennis Lehane ilginç bir yazar. Mystic River ve Gone Baby Gone gibi filmler de hep onun romanlarından uyarlandı aslında. Lehane'den yapılan bu üç uyarlama içinde en çok Ben Affleck'in yönettiği Gone Baby Gone'ı beğendim ki, bu en hafif tabiriyle ironik bir durum. Ne de olsa Mystic River'ı Clint Eastwood, diğerini de Scorsese yönetti ki, kağıt üzerinde Affleck aralarındaki en zayıf isim olmalı. Herneyse, gelelim Shutter Island'a. Tam bir film noir atmosferiyle başlayan Shutter Island'ın bir sır barındırdığını çabuk anlıyor, hatta ne olabileceğini de ilk 15 dakikada tahmin edebiliyorsunuz ( en azından benim için böyle oldu ). Yine de bu sırrı tahmin etmek yetmiyor elbette ve işin nedenini, nasılını anlamak için sonuna kadar tahammül ediyorsunuz. Ama heyhat, Scorsese uzun uzadıya anlattığı hikayede yeterince ilginç bir entrika yaratamadığı gibi ( ufak tefek komplo teorileriyle oyalayıp, sis perdesini son ana kadar alabildiğine yanıltıcı bir şekilde koruyor ) çözüm kısmında da tatmin edici bir tahlil sunamıyor. Hele işin içine akıl hastalığı, psikolojik travma gibi meseleler girince zaten yapacağınız tahlil çok başka bir anlam ifade ediyor ve izleyicinini de herhangi bir özdeşlik hatta empati kurabilmesi bile imkansız oluyor. Filmin oyuncu kadrosu ( Ben Kİngsley, Mark Ruffalo, Michelle Williams, Patricia Clarkson, Max Von Sydow, Jackie Earl Haley ) çok güçlü gerçi ama yine de karakterle özdeşleşmekte zorlanıyorsunuz bu anlamda. Bir de ben galiba Leonardo DiCaprio'nun oynadığı hemen her rolde aynı endişeli bakışlarını görmekten yoruldum. Daha en başından itibaren endişeli bakışlarla etrafa bakan bir adam hangi olay karşısında gerçekten endişelenecek bilemiyorum doğrusu. Sonuç itibariyle, görselliği, bir noktaya kadar oyunculukları ve tüm filmi abluka altına alan yoğun atmosferi Shutter Island'ın artıları ama, senaryosu, bir noktadan sonra oyunculukları ve cevaplamakta zorlandığınız, hatta cevaplanması gereksiz kalan sorularıyla ( Naziler?? yanan kadın?? ) ciddi bir hayal kırıklığı. Yıldız? **

14.12.2009

Hollywood'un 2 yıldızı Viking filmi için bir araya geldi



Bu iki yıldızın kim olduklarını fotoğrafa bakar bakmaz anladınız elbette ama ben bir kez daha zikredeyim: Mel Gibson ve Leonardo DiCaprio. Mel Gibson en son Apocalypto ile yönetmen koltuğuna oturmuştu hatırlarsanız. Kendisi tarihin derinliklerinde dolaşmayı seven bir yönetmen bildiğiniz gibi ve bu sefer de Viking mevzusuna el atıyor. Leonardo ise filmin başrolünde oynayacak. Filmin yapımcığını Departed'in yapımcısı Graham King üstleniyor. Senaryoyu da yine Departed'ı kaleme alan William Monahan yazacak. Film hakkında başka bir ayrıntı yok, olursa seve seve paylaşırım elbette.

26.10.2009

The Third Man yeniden mi çekiliyor?



Bu henüz bir dedikodu elbette. Sinema tarihinin en ünlü klasiklerinden biri olan The Third Man'in yeniden çevrilmesi az cüret değil doğrusu. Martin Scorsese gibi bir isim bekliyor insan böyle bir proje için. Yönetmenin kim olduğu konusunda bir bilgi yok gerçi ama başrolleri Leonardo DiCaprio ( Scorsese'nin yeni favorisi malum ) ve Tobey Maguire'ın paylaşacağı söyleniyor. Bu ikilinin tahmini rol paylaşımını da yapmış haberi geçenler: DiCaprio filmde Orson Welles'in rolünü, Maguire ise Joseph Cotten'ın rolünü üstlenecek ( diyorlar! ). Filmin nerede geçeceği konusunda da çeşitli görüşler var elbette ve en güçlü aday da Bağdat. Senarist olarak da Eastern Promises'ın senaristi Steven Knight'ın adı geçiyor.

21.10.2009

Gucci filmi, hem de Ridley Scott'dan



Moda aleminin en marka isimlerinden Gucci'nin hayatı beyazperdeye aktarılıyor sevgili Devamlılık Hatası okurları. Aktaracak kişi de ilginç bir isim: Ridley Scott. Tabii ki Ridley Scott'ı projeye çeken Gucci'nin modacılık vasıflarından çok, eski karısının planladığı bir cinayet sonucu ölmüş olması. Şu sıralar Russell Crowe'un başrolünü üstlendiği Robin Hood filminin post-production işleriyle meşgul olan Scott yeni filminin başrolleri için Leonardo DiCaprio ve Angelina Jolie ile görüşme halindeymiş.

7.08.2009

Distopik bir başyapıt daha gelir mi?



Şunun için soruyorum, Blade Runner ile distopik bir başyapıta imza atan Ridley Scott şimdi de Aldous Huxley'in Brave New World'ünü çekmeye soyunmuş. Gerçi Blade Runner'ı aşan bir film çekmediğini düşünüyorum Scott'ın bugüne kadar, ama belli olmaz. Bu arada Scott filmin ortak yapımcısı da olacak. Diğer ortaksa filmde oynaması da çok muhtemel bir isim: Body Of Lies'da Ridley Scott ile birlikte çalışmış olan Leonardo DiCaprio. DiCaprio iyiden iyiye yapımcılığa ısınıyor anlaşılan. Bir diğer Appian ( DiCaprio'nun yapım şirketi ) projesi de Kırmızı Başlıklı Kız'ın gotik bir uyarlaması olacakmış.İlginç işler gelebilir yani.

17.07.2009

Christopher Nolan sette




Hem de neredeyse 1 aydır. Çektiği film Inception adında bir bilim-kurgu. Bu vesileyle Nolan'ın bazı filmlerini çok beğendiğimi teslim edeyim dedim. Örneğin adını geniş kitlelere ilk kez duyurduğu Memento. Heath Ledger'ın her4kesin tozunu attırdığı Kara Şövalye de iyi işti gerçekten. Ama galiba Nolan deyince benim için bir numaralı filmi The Prestige'dir. Defalarca izlesem aynı heyecanı hissederim gibi geliyor bana. Yeni filmine gelecek olursak; başrollerde Leonardo DiCaprio, Marion Cotillard, Ellen Page, Ken Watanebe gibi isimler var. Michael Caine'in de minik bir rolü olduğunu duyduk. Japonya'da başlayan çekimler Los Angeles, Paris, Londra, Calgary ve Tanca gibi yerlede devam edecek. Filmin vizyonu ise 16 Temmuz 2010 olarak belirlenmiş.