3.03.2014
Alain Resnais 1922 - 2014
O da sanki hiç ölmeyecekmiş gibi hayatımızdaki varlığını sürdüren isimlerden biriydi. O kadar çalışkandı ki son yıllarında, belki de bu hissin bir kısmını onun bu özelliğine yazmamız gerekir. Son filmi Aimer, Boire et Chanter ( Sevmek, İçmek ve şarkı Söylemek ) daha geçen ay Berlin'de gösterime çıkmış ve Alfred Bauer özel Ödülü'nü almıştı. Yanlış anlaşılmasın, Alfred Bauer ödülü kariyerinin sonlarına erişmiş ve gider ayak bir ödül verelim diye verilen payelerden değildir; aksine sinemada öncü görülen ve çığır açacağı düşünülen filmlere verilir. İşte 91 yaşında hayata veda eden Alain Resnais böyle bir sinemacıydı.
Alain Resnais deyince akla elbette ilk gelen film Hiroshima Mon Amour'dur. Bizde Hiroşima Sevgilim adıyla oynayan film Nouveau Roman ( yeni Roman ) denen akımın önemli temsilcilerinden Margueritte Duras'ın aynı adlı romanından sinemaya uyarlanmış ve henüz ilk uzun metrajlı filmi olmasına karşın Resnais'ye müthiş bir ün ve başarı getirmiştir. 1959 yapımı film o yıl Jean François Truffaut'nun başyapıtı Les 400 Coups ( 400 darbe ) ile birlikte Fransa'daki eleştirmenler birliğinin verdiği Georges Melies ödülüne layık bulunmuştur. Birçokları onu dönemin hakim akımı Yeni Dalga içinde konumlandırsa da Alain Resnais aslında onlardan bile devrimci, yenilikçi, deneysel bir sinemacıydı ve tüm bu nitelikleriyle belki Yeni Roman akımına daha yakındı. Daha doğrusu Yeni Roman'ın sinema versiyonu sayılan Yeni Film akımındandı.
1961 tarihli filmi L'Année Dernière A Marienbad ( Marienbad'da Geçen Sene ) en az Hiroshima Mon Amour kadar tesirli olmuş, hatta modadan reklam sektörüne dek birçok alanda görsel anlamda taklit edilmiş, deyim yerindeyse piç edilmiştir. Peter Greenaway'in "Tüm zamanların en güçlü filmi" diye tanımladığı L'Année Dernière A Marienbad'a atıfla şunları söylemişti bir mülakatında: "Sinemada gerçeklik denen o acınası kavrama inanmıyorum. Gerçekliğe fazla fazla ulaşmak mümkün ve nihayetinde konvansiyonların kendisi kadar sahteleşiyor o zaman. Örneğin Bisiklet Hırsızları'na bakın ya da 60'ların ortasında çekilen ingiliz filmlerine, hepsi dönemin konvansiyonlarını devam ettirir." Tabii filmin görüntü yönetmeni Sacha Vierny'nin 2001'deki ölümüne kadar Greenaway ile çalıştığını da hatırlatmak isterim. Ama konuyu dağıtmayalım.
Alain Resnais kariyerini her döneminde, ister uzun ister kısa olsun, her filmiyle beklenmedik işlere imza atmış, seyrek çalışsa da her daim üzerinde kafa patlattığı bir film olmuş bir sinemacıydı. Mon Oncle D'Amerique, L'Amour A Mort, Providence gibi filmleriyle adını sinema tarihine kalın harflerle yazdırdı. Bir tiyatro oyunundan uyarladığı ve izleyenleri "Bu sinema mı, tiyatro mu" diye ikiye böldüğü muhteşem filmi Mélo'da ( melodram sözcüğünden mülhem ) anlattığı acı yüklü aşk öyküsünde nasıl maharetliydiyse, henüz 2 yıl önce Cannes'da gösterilen ve manidar şekilde adını Vous n'avez encore rien vu ( Henüz Hiçbir Şey Görmediniz ) koyduğu filminde de o kadar maharetliydi. Büyük bir vizyoner, unutulmaz bir insandı. Daha ne olsun?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder