30.03.2012

Festival başlıyor


Emek'siz bir festival daha. Çaresiz hüzünlüyüm. Birçokları gibi. Ama yine de filmlere gidilecek, festival olabildiğince yakından takip edilecek. Yılmamak gerek.



Bu yılki festivalde önceden izlediğim fazla film yok. Ama bir iki tane var ki, tavsiye ya da uyarı niteliğinde bahsedebilirim. Öncelikle yukarıda gördüğünüz Kill List'i muhakkak izleyin derim. Ben Wheatley'in tuhaf filmi beni bir hayli etkiledi doğrusu. Aklıma Don't Look Now'ı getirdi nedense, o kadar güçlü olmasa da. Şiddet dozu bir hayli yüksek, insanda ürpertiler uyandıran ama şiddeti sadece manipüle etmek için kullanmayan bir film Kill List. İzlemenizi tavsiye ederim doğrusu.



Tony Kaye'in American History X filmini sevmiştim. yüzyıl dönümünde yeniden canlanan ırkçılığın çarpıcı bir panoramasını sunuyordu ve Edward Norton ile Edward Furlong da son derece başarılı oyunculuklar sergiliyordu. Kaye'in son filmi Detacment hakkındaysa kimi çekincelerim var. Bir kere Tony Kaye aradan geçen yıllar içinde farklı bir sinema anlatımına yönelmiş ki çok zor ama başarılı olunursa çok etkili bir anlatım tarzı bence. Belgeselle izlenimci anlatım arasında gidip gelen tarzını aralara serpiştirdiği kısacık animasyonlarla destekleyen kaye alabildiğine karanlık bir film çekmiş. Umut timsali öğretmen karakteri bile yılgınlığın eşiğinde film boyunca. Diğer karakterlerin de hemen hepsi çıkışsız bir labirentte kayboluyorlar ve size de tünelin ucundaki ışık niyetine soluk mu soluk bir mum alevi kalıyor. Eğitim sisteminin çarpıklıklarını anlatan filmi American History X kadar sevmediğimi itiraf etmeliyim. Adrien Brody'nin sağlam performansını saymazsak diğer oyuncuların ( Bryan Cranston, Tim Blake Nelson, Christina Hendricks ) çabaları da büyük ölçüde boşa gitmiş.

Şimdilik bu kadar olsun. İzledikçe sizle paylaşmaya devam edeceğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder